Polatlı Gündem Haber

reklam

Din, polis, yargı, tüm imkânlar seferber edildi: En büyük korkusu halk

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Din, polis, yargı, tüm imkânlar seferber edildi: En büyük korkusu halk
4 views
20 Eylül 2024 - 9:28
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Toplumsal desteğini yitirmeye başlayan rejim her itiraz dalgasına karşı seferberlik ilan etmiş durumda. Yargı, polis, mafya, ve son olarak din görevlileri dahil herkes açığa çıkan bu itirazların bastırılmasıyla görevli.

Politika Servisi

Mevcut rejim ile halk arasındaki mücadele gün geçtikçe belirginleşiyor. Toplumsal desteğini yitirmeye devam eden iktidar ortakları tüm tuşlara aynı anda basıyor. Rejim, bir yandan Anayasa tartışması gibi yapay gündemlerle yoksulluğu, yolsuzlukları rant ve yağma politikalarını gizlemeye çalışırken diğer yandan da açığa çıkan her bir itiraz dalgasını bastırmanın gayretinde.

Halkla karşı karşıya gelen rejimin kolluk kuvvetleri işçilere müdahale ederken “patronların selamını getirdik” diyor. Doğa savunucuları ise karşılarında çeteleri buluyor. Her fırsatta yargı sopasını gösteren rejim dini de hegemonyasını sağlayacağı bir aparat haline getirdi. Diyanet’i, müftüsü hep bir ağızdan sermaye bekçiliğine soyundu. İktidar ve sermaye patronlarının elindeki tüm imkanları seferber ederek, yükselen itiraz dalgasını nasıl bastırmaya çalıştığını hatırlayalım.

PATRONUN TARAFINDALAR
• İstanbul Zeytinburnu’nda yer alan Olivium alışveriş merkezindeki CarrefourSA şubesinde eylem yapan işçilere önceki gün polis ve özel güvenlik ekipleri müdahale etti. İşçiler gözaltına alındı. Esenyurt’taki CarrefourSA deposunda çalışan ve 10 Ağustos’ta işten çıkarılan Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-SEN) üyesi emekçiler, ters kelepçe ile gözaltına alındı. Çevik kuvvet ekiplerinin postallarla başlarına ve boyunlarına bastığı işçilerin doğrudan yüzlerine de biber gazı sıkıldı. Bütün bu şiddet sarmalı içerisinde bir polisin, işçilere “Size Sabancı’nın selamını getirdik” demesi ise tepkiyle karşılandı. Darp görüntüleri kamuoyunda tepki yaratırken DGD-SEN de “Sabancı, selamını aldık. Hodri meydan!” dedi.

• Bursa-İzmir karayolu’nda domatesi elinde kalan çiftçiler eylem yapmak istedi. Engel olmaya çalışan jandarma ve polis ekiplerine “ Çiftçiye uzanan eller kırılsın” sloganı atıldı. Eylem yapmak isteyen kalabalık grup traktörleri ile yolda eylem yaptı. Eylem sırasında emniyet güçleri çiftçilere müdahalede bulundu. Hep bir ağızdan slogan atan üreticiler, ‘‘Çiftçiye uzanan eller kırılsın’’, ‘‘Hükümet istifa’’, ‘‘Çiftçi mahsulüne sahip çık’’ sloganları attı.

• Hatay’ın Defne ilçesi Ballıöz Mahallesi’nde Toygarlı Toplu Konutları (TOKİ) için zeytinlikleri kesilen Çiğdem Aslan, 48 gündür kalan ağaçları için nöbetteydi. Ağaç kesiminin de kamulaştırmanın da usulsüz olduğunu vurgulayan Aslan, nöbeti bırakmak istemeyince polisin müdahalesiyle karşılaştı.

• Manisa’nın Soma ilçesinde bulunan ve AKP Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait Fernas Madencilik isimli şirkette, Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’na (Bağımsız Maden İş) üye olduktan sonra işten çıkarılan işçilerin eylemi sürüyor. Direnişteki Fernas işçileri, AKP Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait maden şirketinin önünde eylem yapmak istedi. Polis müdahalesinde 23 işçi ters kelepçeyle gözaltına alınırken bir işçi elektrik direğine çıktı. 1 saat boyunca elektrik direğinde bekleyişini sürdüren işçi sağlık kontrolünün ardından gözaltına alındı.

• Günlerce Meclis Parkında nöbet tutan eğitimciler, meslek kanununa karşı Milli Eğitim Bakanlığına yürümeye çalıştıklarında gözaltılarla karşı karşıya kaldı. 6 Maddesi meclisten geçen kanunun Milli Eğitim Akademisinin kurulmasını içeren madde dahil diğer maddeleri direnişin yarattığı kamuoyuyla birlikte iktidar tarafından ertelenmek zorunda kaldı.


ÇETELER CAN ALDI
Sermaye patronlarının doğa sömürüsüne karşı direnen yaşam savunucularının karşısına çete artıkları dizildi. Artvin’in Borçka ilçesine bağlı Cankurtaran bölgesinde mesire alanı projesine karşı ağaç kesimini engellemek isteyen köylülerin üzerine ateş açıldı. Olayda Reşit Kibar isimli yurttaş yaşamını yitirirken, 2 kişi de yaralandı.

Silahlı saldırıya ilişkin Muhammet Ustabaş ve F. M gözaltına alınırken, Muhammet Ustabaş tutuklandı. Katliamın sorumlularından hesap sormak yerine talana ve katliama karşı çıkan SOL Parti üyeleri Dursun Ali Koyuncu, Mutlu Akyüz ve Yıllar Kibar da tutuklandı. Artvin’de “Yaşam Nöbeti” başlatan yurttaşlar eylemlerini sürdürüyor. Öte yandan Eskişehir, Ankara, İzmir, Bursa ve İstanbul’da sokağa çıkan SOL Parti üyeleri, Reşit Kibar’ın öldürülmesini protesto ederek tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep etti. Eylemlerde, “Artvin’in doğa ve yaşam alanlarını talana açan tüm ruhsat ve projeler iptal edilmesi, Cankurtaran orman alanının ismi “Reşit Kibar ormanı olarak” ilan edilmesi, Reşit Kibar’ın ölümünde sorumluluğu olanların yargılanmasını” talep etti.

MÜFTÜLER DE DİRENENE ENGEL
• Sendikaya üye oldukları için işten çıkarılan ve iki ayı aşkın süredir onca polis müdahalesine rağmen eylemlerini sürdüren Polonez işçilerine, dün sabah Çatalca Kaymakamlığı önünde Çatalca Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu, “Böyle hak aranmaz” diyerek müdahale etti. İşçilerin gürültü yaptıklarını belirten Mehmetalioğlu, bir işçinin görüntü çekmesini de engellemeye çalıştı. Müftü, işçilerin gürültü yaptığını savunarak “Böyle hak aranmaz” dedi ve işçilerle tartıştı.

Olayla ilgili ANKA Haber Ajansı’na açıklama yapan TEK GIDA-İŞ örgütlenme uzmanı Suat Karlıkaya şunları söyledi: “Polonez işçileri olarak bizler bir şey istiyoruz. Anayasa’nın 90. maddesi ve yasalardan doğan hakkımızın uygulanmasını talep ediyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bugün sabah bir olay oldu. Çatalca Müftüsü buraya geldi. Bize ‘hastalar var, insanlar rahatsız oluyor’ dedi. Oysa sesimiz kısık olduğu halde, kendisine bu konuyu emniyet güçlerine bildirmelerini istirham ettim. Çocuklarımızın geleceği için mücadele ediyoruz. Keşke Çatalca Müftüsü de ‘Bu işçiler haklıdır’ dese. Çünkü devletin bakanlığı bizi haklı bulmuş durumda. Devlet haklı bulmuş, ancak patrona söz geçiremiyorlar.’’ Öte yandan işçilerin yasal eylem yerleri iade edildi İşçiler Kaymakamlık yerine fabrika önünde direnişlerini sürdürecek. İşçilere “SALDIR” emri veren Çatalca emniyet Müdürünün ise görev bölgesi değiştirildi.

• Son yıllarda hayata geçen mesleki eğitim merkezleriyle (MESEM) çocuk işçiliğine yasal kılıf hazırlayan MEB bu projesi patronların yeni taleplerine yol açıyor. İstanbul Ticaret Odası’nın MESEM’lere ağırlık verme talebinin ardından Antalyalı patronlar İl Müftüsü Nazif Fethi Yalçınkaya’dan çıraklık konusunda destek istedi. Yalçınkaya, camileri çocuk emeği sömürüsüne çağrı yeri olarak kullanacak.
Haber Kaynağı: Birgün Gazetesi

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.