İktidarın “tarımsal üretimi proglamlama” diye yutturmaya çalıştığı düzenleme icraya düşürülen çiftçinin toprağına çökme anlamına geliyor. Büyük çiftçiler ve patronlar tarlaları kiralarken köylüler kendi toprağında işçileşecek.
Kriz, üreticiden tüketiciye, yurttaki tüm emekçi kesimleri derin bir geçim ve geleceksizlik kaygısı içine sürüklemeye devam ediyor. Haftalardır, fındıktan kavuna, çaydan domatese, ülkenin dört bir yanındaki birçok meyve ve sebze üreticisi, kimi zaman pazar yerlerine ürünlerini dökerek, kimi zaman otoyolları traktörlerle kapatarak eylem yapıyor. Çiftçinin “Zor durumdayız, üretemiyoruz” isyanı yayılırken, AKP iktidarının tarıma yönelik hamlesi, çiftçiyi ve üreticiyi desteklemekten çok, gıdada tekelleşmenin önünü açmaya yönelik oldu.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan “İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik” dün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre, üst üste iki yıl boyunca işlenmeyen tarım arazileri, arazinin vasfının değiştirilmemesi ve kiralayan tarafından tarımsal üretimde kullanılması şartıyla Bakanlık tarafından sezonluk olarak kiraya verilecek. Başka bir deyişle, önceki sezon ürünleri elinde kalan ya da sattığı üründen kâr edemeyen çiftçi, geçimini sağlayamadığı için sonraki sezon tarlasına ürün ekmezse, Bakanlık çiftçinin boş tarlasını üretim yapmak üzere başkalarına kiralayacak.
ÜRETMEK ANLAMSIZLAŞTI
Çiftçiler, sezon başladığından bu yana üretimin her aşamasında çeşitli sorunlar yaşadı. Tohum ve gübre maliyetleri cep yakarken, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) alım fiyatları üreticinin zararının önüne geçmedi. Kimi çiftçi ürününü yok pahasına satmak zorunda kalırken kimisinin ürünleri de alım fiyatlarının geç açıklanması nedeniyle ya elinde kaldı ya da tarlada çürüdü. Üretimin her aşamasında sıkıntı çeken binlerce çiftçi, bir sonraki sezon üretim yapmaya değecek kadar kâr elde edemedi.
AKP iktidarı şimdi de, destek vermeyerek üretime devam etmesinin önüne adeta bilinçli bir şekilde geçtiği çiftçinin üretim alanlarına, tarlalarına göz dikti. Çiftçi, meyve sebze ekemeyecek, üretim yapamayacak hale getirilirken, yayımlanan yönetmelikle sahip olduğu tarlası ‘dönemsel’ olarak elinden alınacak. Küçük üreticinin tarımsal üretim yapmaya devam etmesinin koşulları ortadan kaldırılırken, boş kalan tarlalar da büyük gıda devleri tarafından Bakanlık eliyle kiralanacak. Bu süreç, çiftçinin üretim yapmasını imkânsız hale getirip ardından tarlasını boş bırakması, sonra da boş kalan tarlasının elinden alınması şeklinde özetlenebilir.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, yeni yönetmelikteki ekilmeyen arazilerin kiralanmasına yönelik uygulamanın hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Yönetmeliğin bir tesadüf değil, yıllardır uygulanan tarım politikalarının bir parçası olduğunu belirten Suiçmez, “Çiftçinin kâr etmediği için alandan çekilmesinin çözümü arazileri kiralamakta değil. Girdi maliyetleri düşürülmezse, çiftçiye yeterli destek zamanında verilmezse üretici elbette kâr etmeyecek ve alandan çekilmek zorunda kalacaktır. Nitekim bu uygulamanın sonu arazi bankacılığına kadar varacaktır” dedi.
İlgili yönetmeliğin 4’üncü maddesinin P bendinde tarlalarda “enerji üretimi” tanımının yer aldığına değinen Suiçmez, “Üretim temel ürünlerde yeterli değilken bunca yıldır tarımda hiç duymadığımız bir terimdir enerji üretimi. Tarımsal üretimde şirketler için biyoyakıt üretilmesi mi hedefleniyor, bu soru cevaplanmalı” diye konuştu.
CHP’nin fıstık mitingi için Antep’te bulunan Orhan Sarıbal ise “Tarıma yapılan doğru bir destekleme modeli ortada yokken hangi ürünün kim tarafından, nasıl, hangi fiyatla alınacağı belli değilken çiftçi adeta niçin, nasıl ekeceğini bilmezken bugün neden bu araziyi ekmediğinin tanımını yapmadan, sorununu ortaya koymadan, çözümünü ortaya koymadan böyle bir yönetmeliğin ancak arazi işgali ve araziye el koyma anlamı taşıyacağını hepimiz net bir şekilde görmüş bulunuyoruz” diyerek tepki gösterdi.
Haber Kaynağı: Birgün Gazetesi