Milliyetçi taban kırılmalara gebe
“Çözüm” sürecinin milliyetçi tabanda yarattığı rahatsızlık büyüyor. “Süreç yürümezse seküler milliyetçi kesimler fayda sağlayabilir” diyen Siyaset Bilimci Öztan, bu kesimlerin yığınağı buraya yaptıklarını söylüyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısıyla başlayan süreç sağ siyasette yeni bir kırılma yarattı. Önceki çözüm sürecinin şiddetle karşısında yer alan Bahçeli’nin bu kez Cumhurbaşkanı Erdoğan ile rol paylaşımı yaparak yeni süreçte en aktif rolü alması sağ tabanda ciddi tepkilere neden oldu.
Bilhassa Milliyetçi seküler tabanda biriken öfke, İyi Parti ve Zafer Partisi gibi oluşumların etki alanını da genişletiyor. Tepkilerin MHP tabanına ne kadar yansıyacağı, yansıması durumunda Bahçeli’nin tabanda gelişen reaksiyona rağmen kitlesini konsolide edip edemeyeceğini zaman gösterecek.
KAYNAYAN KAZANIN DEVRİLME İHTİMALİ
Konuya BirGün’e değerlendiren siyaset bilimci Güven Gürkan Öztan, “Bahçeli’nin iktidar cephesindeki rol dağılımının bir uzantısı olarak yaptığı Öcalan çıkışı milliyetçi çevrelerde epeydir devam eden iç tartışmaları yeni bir aşamaya taşıdı. Kendini Türk milliyetçilerinin doğal temsilcisi gibi gören MHP’nin, Erdoğan ve AKP’yle çıkar ortaklığı milliyetçi cenahta kazan kaynamasına ve yeni partilerin kurulmasına zemin hazırlamıştı. Şimdi Bahçeli’nin Öcalan adımı, kaynayan kazanın devrilmesine yol açabilir” dedi.
MHP teşkilâtlarının tıpkı AKP örgütleri gibi Erdoğan-Bahçeli ikilisinin kararlarını son anda duyup refleks geliştirmekte zorlandığına dikkat çeken Öztan, “Öcalan çıkışında da böyle oldu, MHP’de katı parti disiplini olmasa çok daha fazla çatlak ses çıkardı. Nitekim ‘devlet aklı’ söyleminin yürürlüğe konması hem MHP’lileri hem de MHP dışında kalan milliyetçileri teskin etme gayretinden doğdu. Ancak ‘devlet denince akan sular durur’ yaklaşımı bu sefer MHP dışındakileri ikna etmeye yetmemiş görünüyor. Cumhur İttifakı’nın içindeki BBP, her ne kadar iktidarın geneline eleştirel bir söz söylemese de Bahçeli’nin Öcalan’lı barış söylemine sempatiyle bakmadığını belli etti. Destici hâlâ ‘müzakere değil mücadele’ ifadesinin altını çiziyor. Büyük ihtimalle böylesine makro planlardan zamanında haberdar olmamanın, dışarıda bırakılmış olmanın neden olduğu siyasi rahatsızlık söz konusu” ifadelerini kullandı.
“Seküler milliyetçi cenahta ise kartlar çok daha açık oynanıyor” yorumunu yapan Öztan değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “İyi Parti, Zafer Partisi ve kimi Türkçü dergi grupları, Bahçeli’nin ana motivasyonunun Erdoğan’ın yeniden seçilmesi olduğunu özellikle belirterek son hamleyi de bu motivasyonla açıklıyorlar. Özdağ, Bahçeli’yi eleştirirken aynı potaya CHP’yi de katarak rekabet alanının sadece MHP değil CHP de olduğunu hissettiriyor. Dervişoğlu ise olup bitenin Beştepe-Balgat-İmralı merkezli tek adam rejimini sürdürme operasyonu olduğunu söyleyerek bir adım daha ileri gitmiş durumda İyi Parti yönetimi, partideki çözülmeyi daha sert bir milliyetçi tavır takınarak engellemeye çalışıyor. MHP’li seçmenden de böylece belirli bir ilgi görmeyi, bir miktar oy kaymasını ümit ediyor. MHP dışındaki milliyetçi odakların bir cephe oluşturup oluşturamayacağını “süreç” belirleyecek. Şayet işler Bahçeli-Erdoğan ikilisinin planladığı gibi gitmez ve toplumsal-siyasal meşruiyet sorunu ortaya çıkarsa bundan ilk yararlananlar seküler milliyetçiler olabilir. Yığınağı da bence buraya yapıyorlar.”
∗∗∗
İYİP VE ZAFER PARTİSİ’NE ELEŞTİRİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada ‘‘Devir değişmiş zincir kırılmıştır’’ dedi. Bahçeli, ayrıca İYİ Parti ve Zafer Partisi’ni de üstü kapalı bir şekilde eleştirdi. Bahçeli, bir dönem MHP’de siyaset yapan Zafer Partisi ve İYİ Parti kadrolarına yönelik ise ‘‘CHP’nin kayığında ip olanlarla mağlubiyetin pençesinde zafer nutku atanların ciğerlerinin kaç okka olduğunu gayet iyi biliyoruz’’ dedi.