Polatlı Gündem Haber

reklam

Erdoğan ile Bahçeli siyaset dışına düşerse

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Erdoğan ile Bahçeli siyaset dışına düşerse
142 views
22 Nisan 2025 - 7:56
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Erdoğan ile Bahçeli siyaset dışına düşerse
Bahçeli’nin sağlık durumu ve Erdoğan’ın adaylık sorunu, iki lider sonrası döneme dair krizi de büyütüyor. Bahçeli, rejimi kalıcı hâle getirmek için hamle yaparken, Erdoğan sürece temkinli yaklaşıyor. Ancak asıl mesele Erdoğan ya da Bahçeli’nin kimliği değil; sistemin kendisi.

Geçen hafta paylaşılan bir kamuoyu araştırması, ilginç bir sonuç ortaya çıkarsa da yeterince tartışılmadı. Araştırma şirketi, katılımcılara “Erdoğan seçimde aday olmazsa…” sorusunu sordu.

Araştırmanın sonucuna göre Erdoğan’ın olmadığı bir seçimde AKP’nin oyu yüzde 13’lere kadar geriliyor. Aslında herkesin bildiği ama dillendirmediği bir durumu, yani AKP’nin ancak Erdoğan’la anlamlı olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlattı.

Bu soru, seçim yaklaştıkça çok daha fazla dillendirilmeye başlanacaktır. Şu anki durumda Erdoğan ikinci dönemini yaşadığı için bir daha aday olamıyor. Başta ekonomi ve dış politika olmak üzere her gelişmenin erken seçimi biraz daha ötelediğini düşünürsek, Erdoğan’sız bir seçim o kadar da uzak değil. AKP’li vekillerin; Erdoğan’la girilecek ve kaybedilecek bir erken seçimi mi, yoksa Erdoğan’sız girilecek ve geleceğe dair bir umudun taşınacağı normal seçimi mi tercih edeceğini bugünden söylemek çok kolay değil.

Aslında benzer bir durum MHP için de geçerli. MHP, resmi kuruluş tarihi olan Şubat 1969’dan bu yana sadece iki başkanla yönetildi. Devlet Bahçeli, 1997 yılından bu yana başkanlık koltuğunda. Bahçeli’nin son yıllarda yaşadığı sağlık sorunlarının, siyasete aktif katılım konusunda belli başlı sorunlar yarattığı görülüyor. MHP’nin Bahçeli’yle mi devam edeceği, yoksa yine Bahçeli’nin işaret ettiği yeni bir isimle mi süreceği önümüzdeki günlerin önemli sorularından biri olacak.

MİLENYUMUN İKİ AKTÖRÜ
İkinci yüzyılın ilk on beş yılını kavga, sonraki on yılını ise ortaklıkla geçiren Erdoğan ve Bahçeli, hiç kuşku yok ki geçen 25 yılın Türkiye’deki en önemli siyasal figürleri oldu. Daha net ifade etmek gerekirse, ülkenin içinde bulunduğu durumun bizatihi sorumlusu.

Siyaset, hatta ülkenin yönetim şekli bu iki isim üzerine inşa edildi. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi, bu iki isim üzerine dikilen bir elbiseden başka bir şey değil.

İktidar cenahında yaşanan krizlerin bir nedeni de bu isimlerin olmadığı bir döneme dair ciddi bir hazırlığın yapılmamış olması. Türköne’den Ahmet Hakan’a kadar birçok ismin geçiş taktiği önermesinin arkasında da bu var. Sadece isim değil, neyi savunacakları bile muamma.

İSLAMCI MI, TÜRKÇÜ MÜ?
AKP-MHP ortaklığı neredeyse 10 yılını doldurdu. Bu süreçte birçok konuda fikirler yakınlaştı. Hatta yüzde 10’luk bir geçişken seçmen kitlesi bile oluştu. Bununla birlikte AKP’nin İslamcılığını besleyen İsrail ve Batı karşıtlığında; MHP’nin milliyetçiliğini ayakta tutan Kürt sorununda yaşananlar, önümüzdeki günler için net konuşmayı engelliyor.

İki figürün temsil ettiği İslamcılık ve Türkçülük, yine bu iki ismin döneminde erozyona uğradı. Bu nedenle geleceğe dair birden fazla yolun açılması muhtemel.

CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÛMET SİSTEMİ Mİ, PARLAMENTER SİSTEM Mİ?
İktidar blokunun ana hamuru ve birlikteliklerin hukuki temsiliyeti, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi olarak tanımlanabilir. İki ismin siyam ikizine dönüşmesinin ardında yatan da kuvvetler rejiminin varlığı.

Tek adam rejimi, bugüne kadar Erdoğan ve Bahçeli için dikilmiş bir elbise gibi durdu. Bu rejimin en büyük şansı bu iki ismin uyumu gibi görünse de, bugün yaşanan krizin de nedenlerinden biri aslında.

İttifakın parçası olan tüm kesimler ve bireylerin kafasında “onlardan sonra ne olacak” sorusu var ve bu durum, uzun erimli bir plan yapmanın önünde engel olarak duruyor.

BAHÇELİ ÇARK MI ETTİ?
Son günlerde yandaş isimlerden gelmeye başlayan “ara formül” ya da “böyle giderse Bahçeli erken seçime gider” çıkışlarının arkasında da bu gerilim yatıyor. Siyaseten ömrünü tamamladığı görülen Erdoğan rejimiyle ülkede hiçbir kesimin uzun vadeli bir şansı olmadığını, yandaş kalemlerin satır aralarında okuyabiliyoruz.

Hatta bazı yazarlar, Bahçeli’nin korumasında daha net cümlelerle bu görüşü ifade edebiliyor.

Bugün “aralarında ayrılık var” tartışmasına yol açan meselenin temel bir yaklaşımdan öte, taktiksel olduğunu söylemekte fayda var. Bahçeli, rejimin devamı için 1 Ekim’de başlattığı süreci önemli buluyor ve bu konuda ısrarcı.

Böyle bir süreçten kazanarak çıkma ihtimalinden emin olmayan Erdoğan ise daha temkinli duruyor.

Bahçeli, kendilerinden sonra devam edecek bir sürecin inşası ve rejimin kalıcı hâle gelmesi için adım atarken; Erdoğan kendi merkezinden meseleye yaklaşıyor.

Türkiye’nin içinde bulunduğu gerilimin adı esas olarak “Erdoğan ve Bahçeli’nin dönemi bitti, sonrası nasıl olacak?” krizidir.

Halk iradesiyle mi değişecek ve yeni bir düzen mi kurulacak, yoksa rejim buna bir çözüm mü bulacak?

Şu anda rejim çözüm bulamadığı için muhalefete saldırmakla uğraşıyor.

Oysa belli ki halk için sorun sadece isimler değil, sistemin kendisi.

Halkın meselesi, tek adam rejimiyle.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.