Polatlı Gündem Haber

reklam

Selçuk CANDANSAYAR yazdı … Erdoğan-Bahçeli-Öcalan’ın yeni paradigması

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Selçuk CANDANSAYAR yazdı … Erdoğan-Bahçeli-Öcalan’ın yeni paradigması
90 views
13 Ocak 2025 - 9:25
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Erdoğan-Bahçeli-Öcalan’ın yeni paradigması

2024 yılının son günlerinde S. S. Önder ve P. Buldan İmralı’da A. Öcalan’ı ziyaret ettiler. 2025 yılı bu ziyaretin etkileriyle başladı. İlk buluşmada iletildiğine göre Öcalan ziyaretçilerin ona bir şeyler anlatmalarına izin vermemiş, yalnızca “dışarıya” göndereceği mesajlarını iletmekle görevlendirmiş. Öcalan’ın mesajının kamuyla paylaşılan bölümü 7 madde içeriyordu. En dikkat çekici olanı da “Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim” ifadesiydi.

Paradigma, en yalın haliyle dünyayı/ hakikati anlama- açıklama biçimi olarak tanımlanır. Paradigma olup bitenlerin birbiriyle bağlantısını ve ne olursa ne olacağını öngörmeyi sağlar. Hakikate uygunluğunu pratik gösterir. Ama pratikle ortaya çıkan sonuç da aynı paradigma ile yorumlanacağı için paradigma sizi bir hayal dünyasında tutmaya devam edebilir. Gerçeklik eninde sonunda size çarpar, o ayrı.

Hemen herkes haklı olarak bu cümledeki “yeni” ve “paradigma” sözcüklerinden Öcalan’ın muradının ne olduğunu anlamaya çalıştı. Henüz paradigmanın içeriğinin ne olduğunu bilen yok. Başında “yeni” sıfatı olduğuna göre eski paradigma/lardan olmadığını kabul etmemiz mümkün.

Öcalan, 1978 yılındaki kuruluşundan bu yana PKK’nin kurucu lideri. Uzak geçmiş paradigmalarını bir yana bırakırsak, “başarısız bulunan son paradigma” 2013- 2015 “Çözüm Süreci”ydi. O çözüm sürecinin ana unsuru Türkler ve Kürtlerin “kardeş” ve İslam’ın da bu kardeşliğin temeli olduğuydu. İki “etnik kimliği” ve Orta Doğu’yu “İslam kardeşliği” paradigmasıyla bütünleştirerek barışın inşa edilebileceği iddia edilmişti.

2010 referandumu, Gezi ve 17-25 Aralık dönemlerinde Kürt hareketinin RTE iktidarına açıktan karşı çıkmamasının en önemli nedenlerinden biri de işte bu “islam kardeşliği” paradigmasıydı. MHP’nin 2013-2015 sürecindeki Erdoğan karşıtlığı da “Türk Milliyetçiliğinin partisi” olmasıyla ilgiliydi. Demirtaş’ın hala süren tutsaklığı ise, belki de “seni başkan yaptırmayacağız” ifadesinin bu paradigmatik kardeşliğin “yeni halifesi”ne karşı çıkmasının cezalandırılmasıydı, kim bilir?

Bu durumda Öcalan’ın yeni diye ifade ettiği paradigmanın “islam” olmadığını düşünebilir miyiz?

RTE ise, Diyarbakır ve Urfa konuşmalarında zaten herkesin bildiği, bir kez daha (ve sonuna kadar) Reislik isteğini açıktan ifade etti. Aynı zamanda, her iki konuşmasında da “islam kardeşliği” paradigmasını koruduğunu da söyledi.

Kardeşlik paradigması Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan’ı birleştiriyor. Bu paradigmaya sonradan dahil olanın Bahçeli olduğu açık. Bahçeli’nin, “Kürt diye bir etnik kimlik yoktur”dan “Türk Kürt kardeştir, kabul etmeyen kalleştir”e sıçraması, kendi içinde çok değerli olabilir. Gerçi, kardeşlik bir hiyerarşi içerir; büyük abi kim, küçük kardeş kim; küçük büyüğün sözünü dinler; kol kırılır yen içinde kalır; atsan atılmaz satsan satılmaz çünkü kardeşin gibi deyimlere de olanak sağlar. Yine de “Kürt yoktur” paradigmasından evladır.

Öcalan’ın açıklaması sonrasında olup bitenlere bakarsak, sürecin aktörlerinin olmakta olanı sadece kendilerinin yürüteceği bir süreç olarak gördüklerini söyleyebiliriz. Kendileri dışındakilere (başta CHP) ise üçünün belirlediği yol haritasına uyma dışında bir rol biçmedikleri de ortada.

Yeni paradigmanın ne olduğunun anlaşılmasını güçleştiren en önemli etkenlerden biri ise Ahmet Türk ile sembolize olan hal. Türk, bir yandan sürecin önemli taşıyıcısı, ama aynı zamanda seçilmiş başkanlığı süreçteki muhataplarınca elinden alınmış durumda. Aynı durum, DEM partisi belediye başkanları için geçerli.

Peki bu durumu nasıl açıklayabiliriz? Öcalan’ın “yeni paradigma” kavramını içeren cümlesi belki de yol gösterebilir. Cümleyi yeniden ve dikkatli okursak, ne olduğunu bilmediğimiz yeni paradigmanın Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan dışında kurulduğunu anlıyoruz. Çünkü Öcalan, Erdoğan ve Bahçeli’nin de güç verdiği diyor. Üçümüzün kurduğu ya da Erdoğan’ın, Bahçeli’nin tek başlarına ya da birlikte kurdukları demiyor. Sanki her üç aktör de kuruluşunda söz sahibi olmadıkları bir yeni paradigmada hep birlikte ayakta kalmaya çalışıyorlar gibi. Umalım da ortaya çıkan mirastan daha çok pay kapmak için kardeşler birbirlerine tuzak kurmasınlar…

Elimizde başka veri olmadığı için söylem analizi yaparak bir şeyler anlamaya çalışıyoruz. Asıl sorun bu.

https://www.birgun.net/makale/erdogan-bahceli-ocalanin-yeni-paradigmasi-590314

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.