Polatlı Gündem Haber

reklam

Şevval Sam: Sevgiyle ödüllendirildim

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Şevval Sam: Sevgiyle ödüllendirildim
3 views
14 Temmuz 2024 - 13:14
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Sanat kariyerinde 30’uncu yılı kutlayan Şevval Sam, BirGün Pazar’a konuştu. Sam, “Hâlâ yaşayacağım onlarca deneyim var önümde ve artık neyi nasıl yapacağımı çok daha iyi biliyorum. 30 yılın sonunda nasıl sevgi ile ödüllendirildiğimi gördüm” diyor.

Işıl Çalışkan – Gazeteci

Bundan 30 yıl önce Süper Baba’nın Fransızca öğretmeni Deniz olarak hayatlarımıza girdi. O gün bugündür hem oyunculuğuyla hem de müzisyen kimliğiyle unutulmaz işlere imza attı. Şevval Sam’dan söz ediyoruz. Sanatçı 30’uncu sanat yılını Harbiye Açıkhava’da düzenlenen bir konserle kutladı.

Üç saat süren gösteride Sam, Kazım Koyuncu, Zeki Müren, Neşet Ertaş gibi sanat yaşamında iz bırakan ustaları şarkılarıyla andı. Sanatçı gecede kâh Muhabbet Bağına girdi kâh, Hey Gidi Karadeniz yakarışında bulundu.

Şarkıcılığı tangodan türküye, arabesk’ten rock’a kadar uzanan Sam, en son rock ve alaturka müziğin birleştiği sıra dışı albümü Rock’ı Severiz’i plak formatında yayınladı. Albümde mor ve ötesi’nden Duman’a, Pinhani’den Yüksek Sadakat’e Türkçe rock müziğin “kült”lerini keman, ud, klarnet, kanun ve vurmalılarla harmanlanlıyor.

Şimdilerde Gain’de yayımlanan RU dizisinde hasta bir anne rolüyle izleyiciyle buluşan Sam ile 30 yıllık sanat serüveninde bir yolculuğa çıktık. Geçmişten bugüne Sam’ın sanat yaşamını konuştuk. Hazırsanız başlayalım…

30. sanat yılınızı kutluyorsunuz. Bu 30 yıl sizin için nasıl bir anlam ifade ediyor?
Otuz yıl hem kısa hem uzun… Otuz yıl, tüm yaşanmışlıkların ve deneyimlerin anlam bulduğu bir kutlama. Şarkı söylemeyi, oyunculuğu hayatla paralel öğrenmiş biri olarak, hayatımın da en anlamlı kutlaması diyebilirim. Her şeyi temize çektiğim, neyi neden yapmış olduğumu yorumladığım, taşların büyük ölçüde yerine oturduğu bir final ve yeni bir başlangıç diyebilirim.

Kendinizi kariyerinizin neresinde görüyorsunuz?
Kariyer konu başlığında çizmediğim için yolculuğumu, şu anda da yorumum kariyer ile bağlantılı olmayacak. Harika hikâyelerden oluşmuş bir yapılanma sürecinin, yakışıklı bir katındayım. Hâlâ yaşayacağım onlarca deneyim var önümde ve artık neyi nasıl yapacağımı çok daha iyi biliyorum. Ama en önemlisi ne biliyor musunuz? Harbiye Açıkhava’daki o muhteşem konserde, 30 yılın sonunda nasıl sevgi ile ödüllendirildiğimi gördüm. Bu duygunun tarifi mümkün değil. Kariyer planlaması ile ulaşılacak bir yer de değil sanırım.

Bundan bir 10 yıl sonra kendinizi nerede görmek istersiniz?
Hayat bana, hayal ettiklerimden daha güzel şeyler yaşattı. O yüzden kendimi de hayatın akışına tüm farkındalığımla bırakmış bulunmaktayım. Ama muhtemelen önümdeki 10 yıl, öncelikli isteyeceğim en temel şey, sağlık ve ailemle ve sevdiğim dostlarımla birlikte olmak olur. Sağlığımız yerinde olursa, zaten hayatın benim için hazırladığı ve güzel olacağını umduğum yıllarımı merakla bekliyor olacağım. Umarım bugüne kadar öğrendiklerim, önümüzdeki on yılımı güzel hikâyelerle donatmamı sağlar.

Sizin için başarı kavramı ne ifade ediyor?
İnsanın yapmayı sevdiği, yapabildiği ve aktif olarak yaptığı iş aynı ise, başarıya ulaşmamak neredeyse imkânsız geliyor bana. Çalışmak koşuluyla tabii. Geri kalan eksikler de çalışarak kapanır. O zaman başarının hazzı da büyük olur.

Bu ara yoğun bir üretim sürecindesiniz. Nelerden beslenirsiniz?
Aslında durmaya ihtiyacım var. Beslenmek için biraz durmak gerekiyor. Benim gibi hiper biri bunu yapabilir mi bilmiyorum; ama durabilirsem, iç dünyam çok güçlü ve zengin. Okumak, izlemek, gezmek ve düşünmek ve tabii ki tabiat her zaman iç dünyamı besleyen ve zenginleştiren unsurlar.

Hem oyunculuk hem müzisyen kimliğinizle sanatseverlerin karşısındasınız. Bu iki disiplin birbirini nasıl besliyor?
Keşke hepsini bir arada yapabileceğim projelerin hayata geçmesi daha sık ve mümkün olsa da bunları birbirinden ayırmak zorundaymışım gibi hissedilmese. Hepsi bir bütün çünkü. Mesela farklı tarzlarda şarkıları deneyimlemek, farklı karakterleri canlandırmak gibi, aynı şekilde canlandırdığım tüm farklı karakterler ayrı birer şarkı sözü gibi. Hikâyesiyle, duygusuyla ve tüm özellikleriyle. Tek fark, oyunculukta, başka insanların hikâyeleri üzerinden kendinizi keşfediyorsunuz; müzikte de anatomik keşifleriniz oluyor. Sesin bedende rezonansı, ses kasını nasıl kullanırsanız, müziğin neye dönüştüğü, o anda söylediğiniz şarkının dinleyiciden yansıyan coşkusunun ruhunuzda yarattıkları… Daha anlatırım valla (gülüyor)…

En son Rock’ı Severiz albümüyle dinleyiciyle buluştunuz. Rock şarkılarının alaturkayla buluştuğu bir çalışma. Bu tezatlıktan doğan buluşmayı siz nasıl deneyimlediniz?
Plak da çıktı biliyorsunuz. Orada da yazdım; Rock’ı Severiz hayatımın en zevkli, en keyifli, en eğlenceli yolculuğuydu. Bu şarkıların, bu formdaki düzenlemelerinin, alışkanlıklarını kırmak istemeyenleri zorlayacağını biliyordum; ama buna rağmen ben bir hayal kurdum.
Rock’ı Severiz, geçmişle bugünü bir araya getirip jenerasyonları aynı sofraya oturtacak, farklı zevkleri bir araya getirecek, alıştığımız bazı sesleri bambaşka bir formda duyuracak ve bence hayatta bazı bildiklerimizi yerle bir edip farklı bir bakış açısıyla bakmaya cesaret verecek. Ben ilham verici de olduğunu düşünüyorum bu açıdan. Rock’ı Severiz’de bir defa daha anladım ki, iyi bir şarkı hangi elbiseyi giyerse giysin, özünden bir şey kaybetmiyor.

Müziği yaşıyor gibisiniz. Bu albüm sizin kişiliğinizi ne kadar yansıtıyor sizce?
Müzik her zaman benim hayat yolculuğumun en güçlü ve öğretici rehberlerinden biri oldu. Hayatın farklı renklerini bedenimde, tüm tonlarıyla deneyimleme şansı verdi. Hayatı da müzik yolculuğumla eşzamanlı deneyimledim. Sadeleşmenin bazen daha fazla zenginleştirdiğini keşfettim bu albümde. Bir Rock şarkısını, bir yaylı, bir telli, bir vurmalı ve bir nefesli saz ile deneyimleme arzusu, yani ince saz formatında duymuş olmak, bendeki bir sürü farklı özelliği ve hissi de açığa çıkardı. Sadeleşme arzusu, deneyimleme cesareti, oyunbazlık gibi mesela. Tabii ki bu harika süreci yaşamama izin veren tüm eser sahiplerine buradan defaatle teşekkür ediyorum.

EN BİLİNEN VE İKONİK ŞARKILAR
Albümdeki şarkıları neye göre belirlediniz?
Öncelikle hayatımızda gerçekten iz bırakmış, en bilinen ve ikonik şarkılar olsun istedim. Bütün hikâye, tüm zamanların en şahane ve en sevilen şarkılarından biri olan “Bir Derdim Var” ile başladı. Girişindeki o ikonik gitar riff’ini kanunda duymamla başladı yani. Sonra Duman’ın “Aman Aman”ına bir amane (gazel) koymaya karar verdim. Gülpembe’nin girişinde o efsane bas gitarı Ahmet Ağabey’den başkası çalamaz diye düşündüğüm için, o girişi telli bir enstrüman yerine uzun sesli bir enstrümana, kemana çaldırdım. Rock’ı Severiz 2’de de şahane şarkılar var. Cem Karaca var, Teoman var, Pinhani var. Yine mor ve ötesi’nin “Araf”ı bence çok güzel oldu. Plakta bir de “Mey” şarkısı var ki, o henüz dijitalde yok. Belki daha sonra olur. Şimdilik sadece plak severlere bir hediye. Müzik yönetmenliğini Özdemir Güz yaptı aynı zamanda Keman ve Ud çaldı. Klarnet Furkan Eryoldaş, Kanun İsmail Karaşin, Ritm’de Mert Elmas vardı, ve hepsi büyük keyif ve özveriyle geliştirdiler projeyi. Onlar da müthiş çocuklar, onlara da teşekkür edeyim bir daha bu vesileyle.

Önümüzdeki süreçte nasıl çalışmalarınız olacak?
Bu sene sanırım birkaç tane daha 30. yıl konseri yaparız. Tadı damağımızda kaldı. Aşkı Bulacak’sın isimli Filarmoni konserimiz ve Rock’ı Severiz konserlerimiz devam edecek. Tüm projeleri bu sene dolu dolu hayata geçirmeyi ve önümüzdeki sene sıfırdan projeler geliştirmeyi düşünüyorum.

***

ANNEM OLMASAYDI DA ROL MODELİM OLURDU
Sanatçı bir ailede büyüdünüz. Çocukluğunuzu nasıl anımsıyorsunuz?
Bizim sazlı, sözlü, ailecek oturup meşk ettiğimiz bir çocukluğumuz olmadı. Müzik bizim hayatta kalma yolumuzdu hep. Annem bizi büyütebilmek için, sabahlara kadar çalışırdı. Ben de çalışmaktan başka bir şey bilmedim hiç. Bana verilmiş hediyenin yani sanat paketinin hazzını ve kıymetini ben yeni yeni anlıyorum.

30. Yıl konserinde annenizle birlikte sahne aldınız. Leman Sam’ın kızı olarak anılmak size ne hissettiriyor?
Her şeyden önce minnettarlık. Sadece genetik kodlar açısından değil, onun sayesinde hayatla ve sanatla kurduğum dürüst ilişki adına da minnettarım. Bunun için ona konserde de herkesin huzurunda teşekkür ettim. Annem olmasaydı da rol model olarak onu seçerdim.
Birgün Gazetesi

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.