Polatlı, son zamanlarda çeşitli projeler ve uluslararası işbirliklerle karşı karşıya kalmış durumda. Bu durum, bölgenin ekonomik, ekolojik ve sosyal yapısını ciddi şekilde tehdit eden bir dizi gelişmeyi beraberinde getiriyor.

Kuzeyde: HES Projesi ve Ankara Çayı
Polatlı’nın kuzeyinde, Amerikalı H2O şirketi tarafından yürütülen HES (Hidroelektrik Santral) projesi, Ankara Çayı’nın kontrolünü ele geçirme amacı taşıyor. Bu proje, sadece suyun kullanım hakkını Amerikalı bir şirketin kontrolüne vermekle kalmıyor, aynı zamanda Sarıoba, Oğuzlar ve Müslüm köylerindeki tarım arazilerini de tehdit ediyor. Bölgenin en önemli su kaynaklarından biri olan Ankara Çayı’nın bu şekilde kontrol altına alınması, yerel tarımın ve ekosistemin sürdürülebilirliği açısından ciddi bir tehlike arz ediyor.

Güneyde: Censtorage-2 Projesi
Güneyde ise Cengiz Holding’e bağlı Censtorage-2 Güneş Enerji Santrali projesi, Şıhahmetli ve Kocahacılı köylerinde tarım arazilerinin kamulaştırılmasıyla gündemde. Toplamda 80 parsel tarım arazisinin bu projeye tahsis edilmesi, bölgedeki tarımın geleceğini belirsizliğe itiyor. Verimli tarım arazilerinin enerji projelerine peşkeş çekilmesi, Polatlı’nın gıda güvenliği ve ekonomik bağımsızlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Nükleer Atık Depolama Tehdidi: Avdan Köyü
Avdan Köyü’nde, Mersin’deki nükleer santralin atıklarının depolanması amacıyla bir nükleer atık tesisi kurulması planlanıyor. Bu tesisin hayata geçirilmesi, yalnızca Polatlı’nın değil, bölgenin genelinin halk sağlığı ve çevresel güvenliği açısından büyük riskler taşıyor. Nükleer atıkların taşınması, depolanması ve olası sızıntılar, geri dönülemez zararlara yol açabilir.

Yerel Demokrasi Maskesi Altında: NDI ve ABB’nin Rolü
Bununla birlikte, ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın, NDI (National Democratic Institute) adlı Amerikan kuruluşuyla düzenlediği yerel demokrasi toplantısı da dikkat çekici bir başka unsur. Arap Baharı ve Turuncu Devrimlerin organizatörü olarak bilinen NDI’nın, bu tür toplantılarla yerel yönetimlerde nasıl bir etkide bulunacağı sorgulanmalıdır. Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya’nın da katıldığı bu toplantı, yerel demokrasinin desteklenmesi kılıfı altında, Polatlı’nın uluslararası bir ajandanın parçası haline getirilmesi tehlikesini doğurabilir.

Sonuç
Polatlı, hem kuzeyden hem güneyden, hem çevresel hem de politik açıdan ciddi bir kuşatma altındadır. HES projeleri, GES projeleri, nükleer atık depolama tesisleri ve uluslararası kuruluşlarla yapılan toplantılar, bölgenin bağımsızlığına ve halkın refahına yönelik büyük tehditler içermektedir. Polatlı halkının, bu projelere ve toplantılara karşı bilinçlenmesi ve direniş göstermesi, geleceğimizin şekillenmesinde kritik bir rol oynayacaktır. Bu yüzden, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve halkın bu süreçlere dahil olarak, Polatlı’yı dört koldan gelen bu saldırılara karşı savunması elzemdir
murat kurt