Geçtiğimiz günlerde MHP İlçe Başkanı, bir basın açıklaması yaparak bizi cevap vermeye davet etti. Bu açıklama, çalışmalarımızı hedef alan asılsız eleştirilerle dolu bir açıklama olarak karşımıza çıkmıştır.
BEYTÜLMAL’DAN BAHSEDECEK EN SON KİŞİLER SİZLERSİNİZ
Hazine arazileri satılırken, vatan toprakları Katarlılara peşkeş çekilirken, fabrikalar özelleştirilirken,daha geçtiğimiz günlerde Polatlı Şeyhahmetli köyünde vatandaşın tarlası devletin parasıyla kamulaştırılıp Cengiz Holdinge devredilmek için bir gecede KHK ile karar alınırken neredeydiniz, Sayın Başkan? Bütün memleketi satarken, şimdi belediyenin kendi mülkleriyle ilgili aldığı kararları mı eleştiriyorsunuz? Herkes bilsin ki, Polatlı Belediyesi bugüne kadar vatandaşını mağdur etmemiştir, bundan sonra da etmeyecektir.

POLATLI HALKINA TEPEDEN BAKIYORSUNUZ
İlçe başkanı kartlı ödeme geçiş sisteminden bahsetmiş perpada pazarını yapıp evine dönerken bir bardak çay içmek için hanımlar konağına uğrayan teyzenin 5 TL‘yi ödemek için kart mı talep edeceğiz örneğimizi komik bularak,Polatlı halkının değerlerinden, sosyolojik yapısından ne kadar uzak olduğunu Polatlı halkına yukarıdan bakarak eleştiri yapma gafletine düşmüştür.
CHP Grubu tezatlık içinde diyorsunuz, ama sanırım tezatlık nedir, onu pek anlamamışsınız. Perpa’dan gelen teyzenin 5 TL’si, bizim için lüks mekanlarda yapılan hesaplardan çok daha değerlidir. Çünkü biz, halkın her kuruşunu ciddiye alırız. Kartlı sistem mi dediniz? Kart kullanamayan, nakit parayla geçinmeye çalışan insanların gerçekliğinden bu kadar mı uzaksınız? O teyzenin belki bankada bir hesabı bile yok. Siz, halkın koşullarını bilmeden, hayatlarının ne kadar zor olduğunu anlamadan oturduğunuz yerden ahkâm kesiyorsunuz. Polatlı halkının neyle mücadele ettiğinden bihaber, onların gerçekleri hakkında konuşmaya kalkmak tezatlığın ta kendisidir. Asıl sorun, halktan kopuk bir bakış açısıyla onların sorunlarını anlamadan politika yapmaya kalkmaktır.
Kart kullanmayan vatandaşları belediye hizmetlerinden mahrum mu bırakalım?Geçen dönem neden bu konu gündeme gelmedi.Belediye iştirak şirketleri her sene denetleniyor.Belediye çalışanlarını zan altında bırakmak nasıl bir politik yaklaşımdır.
Eğer yukarıdaki açıklamadan tatmin olmadıysanız, hukuksal açıdan da bir açıklama yapalım, belki konuyu daha iyi anlarsınız. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un “Satıştan Kaçınma” maddesini hukukçularınızla inceleyip daha detaylı bilgi sahibi olabilirdiniz. Bu sayede, yaptığınız açıklamaların hukuki temellerinin ne kadar zayıf olduğunu da fark ederdiniz.Bu madde, tüketicilerin herhangi bir hizmet veya ürüne erişimlerinin engellenemeyeceğini açıkça belirtmektedir. Yani, kart kullanmadığı için vatandaşlarımızı belediye hizmetlerinden mahrum bırakmak, bu kanunun açık bir ihlali olur. Vatandaşların en temel haklarına ve hizmet alma özgürlüklerine böylesine bir sınırlama getirmek, sadece vicdani değil, hukuki olarak da sorunludur.Sizler, bu temel gerçekleri göz ardı ederek belediye hizmetlerini belli kesimlere sınırlamak ve bu şekilde insanları mağdur etmek istiyorsanız, önce hukuki sorumluluklarınızı daha iyi öğrenmenizi tavsiye ederiz. Halkın ihtiyaçlarını ve haklarını görmezden gelmek, siyasi sorumluluk anlayışınıza ne denli ters düşmektedir, bunu da ayrıca değerlendirmeniz gerekir.
Sizler siyasetin lordları olabilirsiniz ama bizler halkla iç içeyiz. Halkın gerçek sorunlarını, onların günlük yaşamlarındaki zorlukları birebir görerek ve onlarla yan yana olarak deneyimliyoruz. Biz, bu topraklarda yaşayan, emeğiyle geçinen, alın teriyle mücadele eden insanların gerçek temsilcileriyiz. Siyasetin lüks ve uzak köşelerinden bakarak halkın derdine çözüm üretmeye çalışmak, sadece gerçekleri göz ardı etmek anlamına gelir.
AKP VE MHP KOMİSYON ÜYELERİ PERPA DÜKKANLARI SATIŞINA ZIMNEN EVET DEMİŞLERDİR
Perpa dükkanlarının satışları ile ilgili gündem, plan ve bütçe komisyonuna havale edildikten sonra, komisyon başkanımız konuyu görüşmek üzere AKP’li ve MHP’li komisyon üyelerini toplantıya davet etmiştir. Ancak, bu üyeler komisyonda bulunarak Perpa dükkanlarının satışı hakkında muhalefet şerhi koyup red oyu vermek yerine, toplantıya katılmamış ve zımnen bu satışa onay vermişlerdir. Meclis oturumunda bu konunun görüşüldüğü gün, hiçbir AKP’li ve MHP’li meclis üyesinin satışa karşı olduklarını belirten bir konuşma yapmamaları da bu durumu doğrulamaktadır.
Bu satış kararının yalnızca hükümetin belediyelere karşı uyguladığı SGK ödemeleri baskısına karşı bir kalkan işlevi gördüğünü belirtmekte fayda var. Belediyemiz, satışı gerekli görmediği sürece bu mülklerin satışını gerçekleştirmeyecektir. Bu süreçte öncelikli amacımız, şehrimizin ve halkımızın yararına olacak kararlar alarak belediyenin mali yapısını güçlendirmek ve hizmetlerin aksamadan devamını sağlamaktır. Satış, yalnızca ekonomik zorunluluklar doğduğu takdirde gündeme gelecektir ve belediyemiz, bu tür varlıkların korunması ve halkın ortak kullanımında kalması yönündeki hassasiyetini sürdürecektir.
HADİ SİZİN SİYASİ DURUŞUNUZU GÖRELİM
Sakarya Zaferi’nin yaşandığı şu günlerde, atalarımızın kanlarıyla sulanmış topraklarda ABD’li şirket H2O International’ın Ankara Çayı üzerine kurmak istediği hidroelektrik santraline karşı milli bir duruş sergilemeye ve yabancı sermayeye karşı birlikte olmaya davet ediyorum. Bu proje, milli egemenliğimizi doğrudan tehdit etmektedir. Vatan topraklarımız üzerinde dışarıdan gelen sermaye ve projelerle şekillendirilen bir gelecek kabul edilemez.
Her türlü dış müdahaleye ve sermaye odaklı projelere karşı ortak bir mücadele vermek, ülkemizin bağımsızlığını ve doğal mirasını savunmanın en etkili yoludur. Bu konuda göstereceğimiz birlik ve dayanışma, vatan sevgimizin ve milliyetçiliğimizin en büyük göstergesi olacaktır.
Sakarya Zaferi’nin ruhundan ilham alarak, ülkemizin bağımsızlığını ve egemenliğini savunmak için tüm gücümüzle çalışacağız.

MHP İLÇE BAŞKANI DERSİNE ÇALIŞMAMIŞ BU KONUDA DA SINIFTA KALMIŞTIR
Geçtiğimiz dönemde Gazi (Şehitlik) mahallelerine dair imar planları hakkında ne söylediysek, bugün de aynı noktadayız. Bu konuda tutarlılığımızı koruyoruz. Ancak, sizin son açıklamalarınızdan anlaşıldığı üzere, bu konuyla ilgili yeterince hazırlık yapmadığınız ortadadır ve ne yazık ki bu konuda da sınıfta kalmış durumdasınız.

Son meclis toplantısında ele alınan konu, sizin iddia ettiğiniz gibi genel bir imar planı değişikliği değil, Gazi (Şehitlik) Mahallerine ilişkin kentsel sosyal alan düzenlemesinin 1/1000 ölçekli kısmi uygulama imar revizyonudur. Yani, o gün görüşülen mesele, 2019’da onaylanmış olan imar planının yeniden düzenlenmesine yönelik olmayıp kısmi kentsel sosyal alan düzenlenmesi revizyonudur.

YILLARDIR ÇÖZÜLEMEYEN SU SORUNUNU GÖRMEZDEN GELENLERE CEVABIMIZ: KALICI ÇÖZÜMLERE GELİYORUZ!
Polatlı’da su sorunu uzun yıllardır çözülemeyen yapısal bir meseledir.Bu konuda kalıcı çözümler üretmek için çalışmaya devam ediyoruz. Su teminiyle ilgili yaşanan sıkıntılar, geçmişten devralınan alt yapı problemlerinin bir göstergesidir. Ancak bu sorunları görmezden gelmek yerine, çözüme yönelik projelerimizi hayata geçirdik. Seçim öncesi yaptığımız açılışlar, geçici çözümler değil, uzun vadede Polatlı’nın gelişimi için atılan adımlardı. Halkımızın karşılaştığı zorlukları yakından takip ediyor ve su sorununu kalıcı olarak çözmek adına gerekli adımları atıyoruz. Polatlı’nın su altyapısının yenilenmesi ve güçlendirilmesi için daha fazla çalışmaya devam edeceğiz.
SİZİ KAMUDA TASARRUF TEDBİRLERİNİ OKUMAYA DAVET EDİYORUM
Sosyal belediyeciliğin en büyük vaadi olan temel eğitimin ana bileşeni kreş yapımı ile ilgili kamuda tasarruf tedbirlerini getirenler, bugün trajikomik bir şekilde “Kreş nerede?” diye soruyorlar. Eğer okumadıysanız, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile sırf CHP’li belediyeler çalışmasın diye çıkarılan tasarruf tedbirlerinin kreşlerle ilgili kısmını bir kez daha hatırlatayım: “Tasarruf tedbirleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşları önümüzdeki üç yıl boyunca yurt içinde ve yurt dışında yeni hizmet binası almayacak, kiralamayacak, inşa etmeyecek; bu amaçla arsa veya arazi satın almayacak ya da kamulaştırma işlemi yapmayacaktır. Aynı şekilde, yeni lojman, memur evi, kamp, KREŞ, eğitim merkezi, dinlenme tesisi gibi sosyal tesislerin inşası, kiralanması veya bu yapılarla ilgili arsa ya da arazi satın alınması ya da kamulaştırılması da yapılmayacaktır.”
Bu gerçekler ortadayken, kreşlerin neden yapılamadığını sorgulayanların sorularını Polatlı halkının vicdanına bırakıyorum. Belediyelerin hizmet üretmesini engelleyen bu düzenlemelerle halkın ihtiyaçlarını karşılamayı zorlaştıran iktidarın, sosyal belediyeciliği sekteye uğratan bu politikaları, yerel yönetimlerin halkla buluşmasını engellemektedir.
BİZ SÖZÜMÜZÜ TUTARIZ
Terminal, İstiklal Mahallesi parselasyonu tamamlanır tamamlanmaz inşa edilecektir ve tasarruf tedbirlerine tabi değildir.Belediyemiz, halkın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak projelerini hayata geçirmeye kararlıdır ve bu yolda hiçbir engelin hizmetlerimizi aksatmasına izin vermeyeceğiz.
GELENEKSEL HALE GELMİŞ SAKARYA ZAFERİ KUTLAMALARINI ELEŞTİRECEK KADAR GÖZÜNÜZ DÖNMÜŞ
Polatlı Belediyesi şehrimizde artık geleneksel hale gelen Sakarya Zaferi Kutlamalarını her yıl olduğu kahraman ecdadımızın emanetine yakışır şekilde kutlamaktadır. Belediyemiz tarafından yapılan dört gün boyunca yapılacak olan etkinlikler hemşehrilerimiz tarafından beğeniyle ve yoğun ilgiyle karşılanmaktadır. Tasarruf tedbirleri genelgesinde resmi törenlerin Bakanlığın görüşü alınarak yapılabileceği açıkça belirtilmiştir. Sakarya Zaferi Kutlamaları Duatepe’de her yıl 13 Eylül tarihinde Bakanlığın düzenlediği tören eşliğinde finale ermektedir. Geçtiğimiz yıllarda Sayın Cumhurbaşkanı da bu törene iştirak etmiştir. Törenlerin dört gün yapılması hususunda Polatlı Belediyesi tarafından Bakanlığımızın görüşü alınmıştır. Bakanlığın müsade ettiği gün sayısı baz alınarak Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile program yapılmaktadır. Tarım Orman Bakanlığı Milli Parklar Genel Müdürlüğü de Sakarya Zaferi Kutlamasını 13 Eylül Günü tören eşliğinde kutlayacaktır. Polatlı Belediyesi tamamen devletin müsade ettiği şekilde bu yıl kutlama törenlerini gerçekleştirmektedir.