Polatlı Gündem Haber

reklam

Tehdit ve şantajla ‘çözüm’ siyaseti

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Tehdit ve şantajla ‘çözüm’ siyaseti
30 views
27 Kasım 2024 - 9:21
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Tehdit ve şantajla ‘çözüm’ siyaseti
MHP Lideri Devlet Bahçeli, DEM Parti-Öcalan görüşmesi için bir çağrı daha yaparken dün onlarca siyasetçi, gazeteci ve sanatçı gözaltına alındı. Rejimin ömrünü uzatmak adına yeni bir rota oluşturan Saray iktidarı, muhalefeti de tehdit, gözaltı şantaj ve yargı sopasıyla hizaya getirmeye çalışıyor.

Saray rejimi bir yandan İmralı çıkışını sürdürürken diğer yandan baskının dozunu her geçen gün artırıyor. İktidarının ömrünü uzatmak için rota çizen AKP-MHP ittifakı tehdit, şantaj, gözaltılar ve yargı sopasıyla muhalefeti hizaya çekmek istiyor.

Dün partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli, İmralı çağrısını yineledi. DEM Parti ve Abdullah Öcalan arasındaki temasın derhal sağlanması gerektiğini söyleyen Bahçeli, ‘‘MHP her sözünün arkasında. İmralı’yla DEM Grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz’’ ifadelerini kullandı.

Gazetecileri de hedef alan Bahçeli, ‘‘Medya patronlarını tek tek not aldığımızı, yeri ve zamanı geldiğinde de burunlarından fitil fitil getireceğimizi duyurmak istiyorum’’ dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ahmet Türk ile ilgili bir soruya ‘‘Görüşme talebimize inktikal etmedi ama görüşme arzusu taşırlarsa her zaman görüşebiliriz’’ dedi. Bahçeli, İmamoğlu ile Ahmet Türk’ün görüşmesine göndermede bulunarak ‘‘Ağaların kapısı açık olur, aşı da bol olur’’ ifadelerini kullandı. Bahçeli’nin açıklamalarının ardından DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise Bahçeli’nin çağrısına, ‘‘Toplumsal mutabakata dayalı olacaksa varız ancak bir kırmızı çizgimiz var. Şehit ve gazi ailelerinin rızası. Şehit aileleri ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir şeye ‘evet’ demeyeceğiz. Bizim çizgimiz budur’’ diye yanıt verdi.

ONLARCA KİŞİ GÖZALTINDA

Dün de 30 ilde gerçekleşen “GÜRZ 27” operasyonlarında 231 kişi gözaltına alındı. Bakanlıktan yapılan açıklamada operasyonların PKK/KCK-PYD/YPG’ye yönelik yapıldığı belirtildi. Gerçekleşen ev baskınlarında Kayapınar Belediye Eş Başkanı Cengiz Dündar, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve DİSK Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy da gözaltına alındı. İstanbul, Diyarbakır, Ankara, Mardin, Dersim, Çanakkale, Batman, Urfa ve Şırnak’ın da aralarında bulunduğu birçok kentte ev baskınları yapıldı. DEM Parti Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ, İHD kurucularından Nimet Tanrıkulu, MKG Başkanı Roza Metina ile çok sayıda kişi de gözaltına alındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yaptığı açıklamayla Ankara merkezli 19 ilde eş zamanlı ev baskınları yapıldığını kaydetti. Açıklamada 50 kişi hakkında gözaltı kararı olduğu belirtildi. Açıklamaya göre ‘‘FETÖ/PDY’’ operasyonunda 7’si kamu personeli 35 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. PKK/KCK soruşturması kapsamında da 15 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği aktarıldı. Öte yandan Eskişehir merkezli ayrı bir soruşturmanın daha olduğu öğrenildi. Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan gazeteci, yazar ve şairler arasında Hicri İzgören, Ömer Barasi ve Doğan Güzel’in de bulunduğu belirtildi.

HEDEF ALINAN BU HALKIN KENDİSİDİR

Ev baskınları ve gözaltılara tepki yağdı. DEM Parti MYK’sinden yapılan açıklamada, “Toplumu nefessiz bırakan bu zihniyet, halkın belediyelerine ve demokratik işleyişin belirdiği her yere kayyım atamayı marifet sayıyor. Hedef alınan da halkın kendisidir, iradesidir. Saldırılarınıza cevabımız, demokratik siyaseti ve muhalefeti güçlendirmek olacak. Demokratik kamuoyunu da esasen halkı hedef alan bu saldırılara karşı, sıranın kendisine gelmesini beklemeden daha kararlı durmaya çağırıyoruz” diye konuştu.

Konuya ilişkin DİSK/Genel-İş Genel Yönetim Kurulu tarafından da açıklama yapıldı. Açıklamada Çalışkan ve Göksoy’un serbest bırakılması için çağrıda bulunuldu. Açıklamada Türkiye’nin demokratik hukuk devleti ilkelerinden uzaklaştığına dikkat çekilerek ‘‘Haksız ve hukuksuz uygulamalar artmaktadır. Bunun son örneği Genel Başkanımızın hiçbir gerekçe gösterilmeksizin gözaltına alınması olmuştur. Bu aynı zamanda işçi sınıfı mücadelesine yönelen bir müdahale ve toplumu sindirme politikalarının uzantısıdır. Bu bir algı operasyonudur’’ vurgusu yapıldı.

EMEP’ten yapılan açıklamada ise “31 Mart Yerel Seçimleri’nden güç kaybederek çıkan AKP iktidarı, sandıktaki mevzi kaybını, üzerindeki baskıyı sürekli hale getirdiği muhalefeti dağıtarak tahkim etmeye çalışıyor. Türkiye halkları, emek, demokrasi ve barıştan yana güçler tek adam iktidarına boyun eğmeyecektir. Hukuksuz operasyonlara son verilmeli ve gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalıdır.”

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, birçok kentte yapılan ev baskınlarında gazetecilerin de gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Açıklamada, ‘‘Özgür basın hakikat takipçiliğine devam edecek’’ dedi.

∗∗

UZLAŞMAZSANIZ SERTLEŞİRİZ MESAJI

“Çözüm” tartışmaları arasında gözaltı ve kayyum hamlelerini Rawest Araştırma Direktörü Roj Girasun ile Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun BirGün’e değerlendirdi.

Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Coşkun, “Bahçeli’nin 1 Ekim’den beri başlattığı süreçte inat etmesi önemli. Israrla bu konu üzerinde duruyor ve geri adım atmıyor. İktidar içerisinde herhangi bir mutabakat olmadığı yolundaki iddialara rağmen Bahçeli bu noktadan geri dönmüyor.

Prof. Dr. Vahap Coşkun – Akademisyen

Ben bunun iktidar içerisinde görüşülmeden belirli bir çerçeve üzerinde anlaşılmadan atılmış bir adım olduğunu düşünmüyorum. Ama bu sürecin ileri götürülmesi, Bahçeli üzerinden yürüyen bir süreç. Diğer taraftan süreç içerisinde gerçekleşen kayyum atamalarının birçok nedeni olabilir. Yani bu bir taraftan Türkiye toplumuna ‘birtakım görüşmeler yapsak bile bizim mücadelemizde herhangi bir taviz yok’ mesajı içerebilir. Diğer tarafta özellikle Kürt hareketine bu süreçte bir uzlaşıya varılamaması halinde bu kayyumların daha derinleşeceğine yönelik bir mesaj taşıyor. Muhtemelen karşıdan bir takım beklentiler dile getirildi. Bu beklentiler yerini bulmadığı takdirde o zaman farklı araçlara da başvurulabiliyor” dedi.

EZBERE OKUNMAMALI

Rawest Direktörü Girasun ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Yaşananlar Kürt siyasetinin gardını düşürmek üzerine okunabilir. Bu tür operasyonların aynı zamanda Bahçeli’nin çağrılarıyla eş güdümlü şekilde yürütülmesi ama diğer taraftan da bu ‘ikinci çözüm süreci’ beklentisinden kaynaklı bence bir yanlış değerlendirme var. Bu dönem bir demokratikleşme ve refah üzerinden girilen bir dönem değil. Daha çok güvenlik ve üzerinden inşa edilen bir süreç. O sebeple de eski çözüm sürecinin ezberleri ve alışkanlıkları üzerinden yeni beklentilere girmek sürekli bir kafa karışıklığı yaratıyor.

Roj Girasun – Araştırmacı

Diğer yandan belli ki bu yeni süreç dış dinamiklerin içeriye etki edebileceği endişesi de taşıyor olabilir. Yani bölgesel dinamiklerin, bölgesel savaş riskinin, bölgesel gerilimin Türkiye’ye muhtemel yansımaları hesaplanıyor olabilir. Bölgesel dinamiklerin Kürt meselesini içeride daha yakıcı bir hale getirebileceği ve Türkiye’nin bundan zararlı çıkabileceği üzerine bir devlet okuması görülüyor. Bahçeli’nin en azından böyle bir okuması olduğunu görüyoruz.”

∗∗

ÖZER: ‘HER ADIM DESTEKLENMELİ’

Yerine kayyum atanıp tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Özer, suçlamaları bir kez daha reddetti ve yeni çözüm süreciyle ilgili ‘‘Barış ve toplumsal uzlaşı adına atılan her adım desteklenmeli’’ dedi. BBC Türkçe’nin yazılı sorularını yanıtlayan Özer, PKK yöneticilerinden Remzi Kartal ile 2015 yılında 14 kez görüştüğü iddiasıyla ilgili “böyle bir görüşmeyi yaptığını hatırlamadığını” belirtti.  2013’teki çözüm süresinde Meclis’te görüşlerine başvurulan Özer, yeni süreç tartışmalarıyla ilgili de “Barış ve toplumsal uzlaşı adına atılan her adım desteklenmeli. Bu teklifin MHP  ya da başka bir partiden gelmesinin öneminin olduğunu düşünmüyorum” dedi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, AKP’li Meclis üyesine tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Özer’e yönelik “terörist” ifadesi sebebiyle ‘‘Sen kimsin de ‘terörist’ diyorsun adama. Hakimlik mi yapıyorsun. İnsanları böle böle seçim kazanma kültürünü bitireceğiz kardeşim.’’ ifadesini kullandı.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.