Polatlı Gündem Haber

reklam

İzahı olmayan ekonomi mizahı

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
İzahı olmayan ekonomi mizahı
99 views
05 Aralık 2024 - 9:36
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

İzahı olmayan ekonomi mizahı
Çakallarla Dans serisinin 7’incisi ekonomideki değişimleri esprili bir gözle ele alıyor. Yarın vizyona girecek filmin yönetmeni Şeker, “Artık mesele çakallarla dans etmekte değil zamlarla dans edebilmekte” diyor.

Çakallarla Dans 7’, yarın vizyonda seyircilerle buluşacak. Yapımını SugarWorkz ve TAFF Pictures’ın üstlendiği, yönetmenliğini ise Murat Şeker’in yaptığı film, bir yandan eğlenceli maceralarla izleyenleri güldürürken, diğer yandan Türkiye ekonomisinin geldiği noktaya da ince bir bakış sunuyor.

Çakallarla Dans ekibi, ilk filmden bugüne kadar süregelen yolculuklarında, Türkiye’deki fiyat algılarındaki değişimi de gözler önüne seriyor. Filmler boyunca sık sık vurgulanan fiyat değişimleri ve ekonomik koşullar, bu kez daha belirgin şekilde öne çıkıyor.

Murat Şeker ve Ali Tanrıverdi’nin senaryosunu yazdığı filmin oyuncu kadrosunda Şevket Çoruh, Timur Acar, Murat Akkoyunlu, Didem Balçın, Toygan Avanoğlu, Diren Polatoğulları, Doğukan Polat, Ege Kökenli, Ceyhun Yılmaz gibi isimler yer alıyor.

Şeker ile filmini konuştuk.

“Çakallarla Dans” serisinin Türk sinemasındaki uzun soluklu başarısının arkasında yatan faktörler neler?  

Çakallarla Dans serisinin en büyük sırrı seyirciye içerden seslenmesi, dışarıdan değil. Kameramızı halkın içine koyuyoruz. Otobüse, trene, sokağa… semti ve semt kültürünü savunan bir proje bizimkisi. O nedenle bu kültürle hemhal olan herkes ile iletişim kuruyor, dokunuyor filmimiz. Ayrıca çok da komik. Hem de dozunda bir taşlama ve hiciv ile mizahın muhalif tarafındaki çizgisinden hiç sapmadı. Bence bu da bir etken.

Serinin devam etme motivasyonu, izleyici kitlesinin değişen taleplerine nasıl uyum sağladı? 

Aslında bizler de seyirciyle birlikte değiştik. 2010 yılından bu yana Türkiye de değişti. Ve maalesef bu değişim çok da olumlu yönde olamadı. İzahı olmayan şeylerin mizahı olur cümlesi her geçen gün daha da kullanımı artıyor. Dolayısıyla hepimiz aynı şeylerden etkileniyoruz. Ama 14 yılda jenerasyon değişti. Bizim ilk filmi izlerken lisede olanlar evlenip aile kurdular. Şimdiki nesil daha hızlı kurguyu, sosyal medya dili yüzünden de kısa süreli videolara aşina. Biz bu taleplerin hepsine karşılık veremiyoruz, biraz da onlar bize uyumlanıyor.

‘Çakallarla Dans 7’ filmi, eğlenceli maceralarla izleyenleri güldürürken, diğer yandan Türkiye ekonomisinin geldiği noktaya da incelikli bir bakış sunacak. Ekonomi teması bu filmde nasıl bir yer tutacak? 

Biz ilk filmden beri ülkenin sosyal gerçeklerine göz kapamadan senaryonuzu yazdık. Çakallarla Dans ilk filmde 2010 yılında bir sahnede görüyoruz ki bir ekmek bir liraymış. İkinci film 2012 yılında ve mükellef bir balıkçı sofrasından 50 lirayla kalkabiliyormuşuz. 2014 yılındaki üçüncü filmde çok önemli bir ameliyat 70 bin TL’ye halloluyormuş. Altıncı film 2022 yılında ve kahvehanelerde çay yeni 10 TL olmuştu. Aslında Türkiye ekonomisinin izdüşümü bizim seride hep yer aldı. Çakallarla Dans 7 Şevket Çoruh’un canlandırdığı kayınço Gökhan’ın da dediği gibi: ‘Artık mesele çakallarla dans etmekte değil zamlarla dans edebilmekte.’

BU ÜLKEDE MİZAH KENDİSİ GELİYOR

Yeni filmde, Türkiye ekonomisinin geldiği noktayı mizahi bir şekilde işlemeyi nasıl başardınız? İroni ve mizah arasındaki dengeyi nası sağladınız? 

Aslında ekonomik göndermeler ve mizahımızdaki eleştirel tavır ilk filmden beri kendi çizgisinde. Bu da seyircinin alışık olduğu ve 14 yıldır yapageldiğimiz anlatımda bize kolaylıklar sağlıyor. Maalesef ülkemiz o kadar çok çelişki ve çatışma barındırıyor ki zaten mizah kendiliğinden doğal olarak var oluyor biz sadece kameramızı doğru yerlere koyuyoruz. Senarist Ali Tanrıverdi ile birlikte senaryoyu yazarken kantarın topuzunu kaçırmamak için özel çaba sarf ediyoruz. Böylece mizah ve ironi arasında bir denge doğal olarak sağlanmış oluyor.

Türk sinemasındaki “komedi filmi” algısının, genellikle ödüllendirilmemesi veya dışlanması konusunda ne düşünüyorsunuz? Komedinin sinemada hak ettiği değeri bulmaması sizce hangi toplumsal ve kültürel faktörlerden kaynaklanıyor? 

Türk komedi sineması belki festivallerde ve seçkinci tavra sahip bir kesimde yeterince takdir edilmese de ödüller almasa da toplum genelinde yeterince ödüllendiriliyor. Kendi adımıza ve Çakallarla dans serisi özelinde konuşursak gündelik hayatın içine sızmış durumdayız. Hayatın doğal akışında hiç umulmadık bir anda filmin takipçileri ile karşılaşmak onlarla film hakkında sohbet etmek serinin bir sonraki filmi ile ilgili meraklarını gidermek bence büyük bir ödül neticede bizim filme milyonlarca insan seyretti ve seyretmeye de devam ediyor festivallerden ödül almaktan daha büyük bir ödül benim için.

***

KAPİTALİST DÜZEN SİNEMAYI BİTİRDİ

Sinema salonlarının alışveriş merkezlerine entegre edilmesi ve bilet fiyatlarının artışı, sinemaya olan ilgiyi nasıl etkiliyor? Sinemaseverlerin alışkanlıklarını yeniden kazanmak için ne gibi adımlar atılmalı? 

2000’li yıllardan sonra Türkiye’deki alışveriş merkezi çılgınlığı sinemaları da kendine entegre etti. Geç gelen kapitalist yaşam tarzı maalesef sinema salonlarını da tüketim toplumu çılgınlığının bir parçası haline getirdi. Özellikle yeni jenerasyonla konuştuğumda sinemaya gitmekte popcorn yemek arasındaki kurulan bağın ne kadar güçlü olduğunu fark ediyorum. Bilet fiyatları pahalı diyen bu genç kesim aslında sinema salonunda satılan patlamış Mısır’ın fiyatından bahsediyor. Bu algının kırılması kolay olmayacak burada yerel belediyelere görev düşüyor hükümetin sinemaya ve sinemacılara yaklaşımı belli. O nedenle aynen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve yolu sinemasında başlattığı gibi kendine müstakil sinema salonlarının çoğalması ve bunların fonlanması sinemanın geleceği için çok önemli. Bence her ilçede Beyoğlu sineması gibi çalıştırılan ücretsiz film gösterimleri yapılan veya çok düşük ücretle bilet satılan salonların olması ve bunların alışveriş merkezlerinden farklı lokasyonlarda müstakil olarak yer alması çok önemli eğer böyle olursa Türk sineması bir gelecek ve varlık sorunu yaşamaz.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.