Emekçiler ülkenin dört bir tarafında iş bırakacak: Rejime karşı mücadele
Kamu emekçileri sefalet ücretlerine, adaletsiz vergi sistemine karşı tüm yurtta iş bırakıyor. KESK Örgütlenme Sekreteri Pınar, ‘‘2025 emeğin ve grevin yılı olacak’’ derken eylem, ‘‘Emekçiler göreve, genel greve’’ sloganıyla birleşik mücadeleyi büyütme çağrısı yapıyor.

ASİM-SEN, BASK, HÜR SEN, KESK, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonları ve sendikaları bugün iş bırakıyor. İktidarın emekçi ve emekliye layık gördüğü sefalet ücretine, ücretiyle geçinenlerin sırtına yüklenmiş vergi sistemine, emekçinin hakkını gözeten toplu iş sözleşmesinin yapılmamasına isyan eden kamu emekçileri ve emekliler, iş bırakarak meydanlara çıkıyor. Kamu emekçileri, insanca yaşanabilir ücret ve çalışma koşulları, eşit işe eşit ücret, adil gelir dağılımı, vergi dilimlerinin düşürülerek adaletin sağlanması, işyerlerine ücretsiz kreş hizmeti gibi taleplerle 1 gün iş bırakıyor.

Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikalara üye kamu emekçilerinin de katılım göstermesi beklenen eylemde, yetkili sendikaların tepkisizliğine de karşı tepki yükselecek.

2025’in ilk altı ayı için ücretlerine yüzde 11,54’lük artış yapılan kamu emekçileri, yoksulluğa ve güvencesizliğe karşı güçlerini birleştirdi. Bugün yurdun dört bir yanında yapılacak basın açıklaması ve mitinglere, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, farklı sendikalar, işçiler ve emeklilerin de katılımı bekleniyor.

Bir araya gelen 5 sendika ve konfederasyon tarafından bu iş bırakma eyleminin, sadece başlangıç olduğunun altı çizilirken kamu emekçileri tüm yurtta, her işyerinde genel grev çağrısını yükseltmeye hazırlanıyor.

EMEKÇİLER GENEL GREVE HAZIRLANIYOR

Genel grev çağrısı ve iş bırakma eylemi ile ilgili BirGün’e konuşan KESK Örgütlenme ve Basın Yayın Sekreteri Sema Pınar, yıl boyunca meydanlarda emeğin sesinin duyulacağını söyledi. Pınar, “5 konfederasyon ve sendikalar olarak bir araya geldik, hepimiz aynı gün iş bırakmakta bir ortaklık sağladık. ASİM-SEN VE KESK olarak yurdun dört bir yanında 84 noktada aynı andan alandayız. İş bırakmayı örgütlerken yerelde de tüm bileşenleri bir araya getirmeye özen gösterdik. Birleşik mücadele işle tam olarak amaçladığımız da emek örgütlerini yan yana getirerek bir kürsü oluşturmak, ortak taleplerimizi bir arada haykırmak. Emekçileri göreve, genel greve çağırıyoruz. Bu iş bırakma eylemimiz bir uyarı niteliğinde, taleplerimiz karşılık bulmadığı sürece eylemlerimiz büyüyerek devam edecek. Tüm emek bileşenlerine, DİSK, TMMOB ve TTB’ye de bir çağrıda bulunarak genel grev çağrımızı alanlarda yükselteceğiz. Eylemimizi, ‘Emekçiler göreve, genel greve’ diyerek taçlandıracağız” dedi.

Eylemlerin, farklı örgütlerin birleşmesi ile daha da güçlendiğinin altını çizen Pınar, “Gerçekten farklı sendikalara üye kamu emekçilerinden de katılmak isteyen çok sayıda kişi var. KESK, 30 Kasım Ankara Mitingi ile zaten emeğiyle geçinenlerin sözcüsü olduğunu bir kez daha göstermişti. Bu eylemimiz de aslında uzun süredir ördüğümüz genel grev çağrımızın fitilini ateşleyecek. Emekçilerin, emeklilerin kürsüsü meydanlarda kurulacak. Mücadele arkadaşlarımızla bir arada grev halayları ile mitinglerle, ‘Emekçiler göreve, genel greve’ diyoruz” diye konuştu.

2025 yılının, hem emekçiler hem de KESK için eylemlerle dolu olacağını anlatan Pınar, “Bu yıl emeğin yılı olacak” diyerek şöyle konuştu:

“2025 yılı emeğin ve grevin yılı olacak, diyebiliriz. Her toplumsal zeminde birleşik mücadeleyi örmek için pek çok eylemimiz olacak. 1 Mayıs da bunlardan biri. Mayıs ayı ayrıca bizim yetki dönemimiz. Ağustos ayında da TİS dönemimiz için hazırlıklar yapacağız. Yıl boyunca bunlar ve daha fazlasıyla faaliyet yürüteceğimiz bir emek yılı olacak. İktidarın ‘Emekli yılı’ dediği 2024’te yoksulluk derinleşti, emekliler meydanlarda taleplerini haykırdı. “Aile yılı”nın da nasıl sonuçlar doğurabileceğini öngörüyoruz. Bizim için 2025, emeğin yılı olacak. Emeğiyle geçinenler için de bu yılın hiç kolay geçmeyeceği ortada. Bu yıl sokağa çıktığımız, grev yaptığımız, her alanda birleşik mücadeleyi örmeye çalıştığımız bir yıl olarak geçecek.”

∗∗∗

VELİ-DER’DEN EYLEME DESTEK

İş bırakma eylemine destekler büyüyor. Son olarak Öğrenci Veli Derneği (Veli-der), “İş bırakan kamu emekçilerinin yanındayız” diyerek bugün çocuklarını okula yollamayacaklarını açıkladı. Veli-der açıklamasında, “Nitelikli kamu hizmeti ancak kamu emekçilerinin güvenceli, insanca yaşanacak bir ücret koşullarında çalışması ve kamusal emeklilik haklarının güvencede olması ile mümkündür” denildi.

Destek açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Yoksulluk her geçen gün hızla artıyor. Aralık 2024’te açlık sınırının 21 bin 553 TL, yoksulluk sınırının ise 74 bin 552 TL olduğu açıklandı. En üst gelir grubundaki %5 emek vermeden, üretmeden en alt gelir grubundaki %5’in 23 katı kazanıyor iken ülkemizin bugününü ve geleceğini emeğiyle var edenler işçiler, emekçiler, emekliler yoksulluk hatta açlık sınırının altında yaşıyor. Halkın kaynaklarını sermayeye, yandaş yapılara sınırsızca aktaranlar, kamu emekçilerinin, işçilerin, emeklilerin hakları için, başta eğitim ve sağlık olmak üzere kamu hizmetleri için kaynak, para yok dediler; ücretler artarsa enflasyon artar dediler, SGK batıyor, sosyal güvenlik yük oluyor dediler. Bu safsataları sıklıkla tekrarladılar ve emekçileri son açıkladıkları sözde zam oranları ile açlıkta, yoksullukta eşitlediler. Nitelikli kamusal hizmet hakkı, emeğin hakkı için, eşit, adil ve aydınlık bir gelecek için; 13 Ocak Pazartesi günü çocuklarımızı okullara göndermiyoruz. İş bırakan kamu emekçilerinin ve mücadele dersi veren öğretmenlerimizin yanındayız. Tüm velileri 13 Ocak günü kamu emekçilerinin yanında olmaya, alanlarda buluşmaya çağırıyoruz.”

https://www.birgun.net/haber/emekciler-ulkenin-dort-bir-tarafinda-is-birakacak-rejime-karsi-mucadele-590316