Hukuk olmazsa yaşam da olmaz!

Türkiye Cumhuriyeti’nin bir anayasası var…

Ancak bu anayasa AKP iktidarında yok sayılan, karşı görüşleri, kişisel kaprisleri ve beraberinde cehaleti uygulayan bir yöntemle kullanılmakta…

Oysa hukuk; evrensel tanımıyla “Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünüdür”.

Ayrıca, eşitlik, hak ve adalet konularında önemli tartışmaların başlangıcına da kaynaklık eder…

∗∗∗

Hukuk, yurttaş, toplum ve devletin hareketlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini, davranış biçimlerini, bütün olasılıkları hesap ederek kuralları düzenleyen yaşamsal bir bilim dalıdır…

Hukuk, yaşamı doğrudan ilgilendiren en önemli niteliktir…

Amacı, yurttaş, toplum ve devletin yaşamlarını huzur, güven ve refah içinde sürdürmesidir…

Adaletin olmadığı, yargının sadece baskı, korkutma ve sindirme aracı olarak kullanıldığı; yani sadece iktidarın kişisel ikbalini kurmak adına kullanıldığı anda hukukun gerçek tanımı ve varlık nedeni ortadan kalkar…

Yerine iktidarın tasallutu altında bir yargı oluşur…

∗∗∗

Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmakla kendini görevli gören ve BOP eşbaşkanlığını yürüten iktidarın ilk hedefi, “laik demokratik sosyal hukuk devletini” yıkmak oldu…

Böylece yargıyı, otokratik yönetiminin sopası olarak kullanabiliyor!

∗∗∗

Hukuksuzluğun sonunda iktidarları despot yaptığını unutmayalım…

Kayrılan suç ve suçlular bir yanda toplum düzenini bozarken, uydurulan suçlarla, haksızca suçlananların tutuklanarak ceza alması, sadece eşitlik kavramını yok etmiyor, yurttaşın anayasal hak ve özgürlüklerini kullanmasını da engelliyor…

∗∗∗

Son zamanlarda Türkiye, “Hukuku yok saydığı için” tam bir Narko/Haydut devlet dönemine girdi…

Çünkü Türkiye bir yandan ellerinde bombalı ve kaleşnikoflu 16 yaşındaki çocuklardan kurulu motosikletli çetelerin saldırılarına ve uyuşturucu mafyasının sokak ortasındaki çatışmalarına sahne oluyor…

Kara paranın merkezi haline geliyor…

Diğer yandan halkın seçtiği, oy verdiği, güvendiği, kentini emanet ettiği belediye başkanlarının yapay suçlarla görevden alınmasına şahit oluyor…

∗∗∗

Biz basit hukuk tanımlarını yaparken “Türkiye’deki tek adam rejimi”, devlet aklına ve adalet çağına uymayan bir konumda olduğumuzu gösteriyor…

Lafı uzatmadan, hukukun bittiğini, “sinsi diktatörlüğün” hüküm sürdüğünü söylememiz gerekiyor!

∗∗∗

Öyle ki dün, Ekrem İmamoğlu, “hukuk devleti” adlı panelde yaptığı konuşmasını bitirip henüz kürsüden inerken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuşma nedeniyle jet hızıyla soruşturma açtı…

Anlaşılan o ki, AKP yargı sopasıyla CHP ve İmamoğlu’nu sindirmeye çalışıyor…

Ekrem İmamoğlu’nu korkutmak kolay değil…

O, 16 Milyon İstanbul’un muhafızı!

∗∗∗

Birkaç gün önce, Mersin/Akdeniz DEM Partili Belediye Başkanı Hoşyar Sarıyıldız ile eşbaşkanı Nuriye Aslan’ı terörle ilişkili oldukları iddiasıyla tutukladılar.

Ve halkın oylarıyla seçilen bu başkanların yerine kayyum atadılar…

Sarıyıldız bir hukuk insanı. Avukat.

Eş Başkan Aslan’la birlikte “aday olmadan” önce YSK’ye verdikleri “adli sicillerinde” herhangi bir engel yok.

Peki, niye görevden alındılar?

Akla gelen tek düşünce, mevcut AKP’li Belediye Başkanı yerine halkın büyük bir çoğunlukla onları seçmeleriydi…

Akdeniz İlçesi Mersin’in en eski, limanın ve birçok rant alanlarının bulunduğu yer…

AKP, 22 yıllık iktidarında ilk kez 2019 seçiminde, CHP ve HDP’nin çekişmesi nedeniyle aradan çıkarak belediyeyi az bir farkla kazanmıştı ve belediyede çok başarısız bir dönem geçirdi…

Hatta yerel gazeteler, Erdoğan’ın bile bu belediyeden şikâyet ettiğini yazdılar…

Şimdi AKP kaçırdıkları ranta üzülüyor…

Yani eşbaşkanlar, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özel ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, AKP’nin hışmına uğrayan, toplumu sindirmek ve gücünü göstermek adına hukuksuzluğun otokrasiyle birleştiği saldırılardan nasiplerini almışlardır…

∗∗∗

30 yılı aşkın bir süre Toroslar Belediyesi’ni MHP yönetti…

Toroslar, kırsal alandan gelen insanların yaşadığı bir ilçedir…

Yani, Mersin’in yoğun tarım alanlarının bulunduğu bir yer…

MHP, AKP’den de güç alarak bu birinci sınıf tarım toprağını beton yığınlarına çevirdi…

Bu sürede kent adına doğru dürüst hizmet getirilmedi…

Son dönemde “Sinan Ateş” olayıyla görüldü ki MHP, belediyeyi farklı konular için kullanmış…

30 yıl sonra 31 Mart seçimlerinde CHP Toroslar Belediyesi’ni kazandı.

Tam bir halk adamı, donanımlı, belediyeciliği bilen CHP’li Abdurrahman Yıldız başkan seçildi…

Hem de büyük farkla!

Kısa zamanda çok önemli işler yaptı…

Toroslar Belediyesini halkın belediyesi haline getirdi…