Polatlı Gündem Haber

reklam

İktidar esip gürlese de arkası yok. Rejimin ömrünü baskıyla uzatamaz

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
İktidar esip gürlese de arkası yok. Rejimin ömrünü baskıyla uzatamaz
40 views
30 Ocak 2025 - 8:11
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Rejimin ömrünü baskıyla uzatamaz
Dört koldan harekete geçen iktidar, yandaşlar dışında herkesi hedef tahtasına koydu. Dozajı artan baskılar “neden şimdi” sorusunu akıllara getirdi. Ekonomik bunalım ve Ortadoğu’daki sıkışma meşruiyet krizi yaratırken Gezi sopasıyla topluma gözdağı veriliyor.

 

Saray yönetimi dört koldan hücuma geçti. Medya başta olmak üzere tüm imkanlarını seferber eden iktidar, elindeki yargı sopasıyla karşısına çıkacak tüm engelleri bertaraf etmeye çalışıyor.

Kayyum atmaları hız kesmeden devam ederken gazeteciler, siyasetçiler cezaevlerine tıkılıyor.

Bir yanda “yumuşama, çözüm” tartışmalarıyla siyaseti çıkarlarına göre konsolide etmeye çalışan hükümet diğer gözdağı veriyor. Son bir haftada kültür sanat camiasından medyaya, siyasi parti genel başkanlarından sokak röportajında hükümeti eleştiren vatandaşlara dek herkes iktidarın hedef tahtasına oturtuldu. Dozajı giderek artan baskılar “neden şimdi?” sorusunu da akıllara getiriyor.

Meşruiyet sorunu: AKP-MHP İktidarı 31 Mart yerel seçimlerinden ağır yenilgiyle çıktı. En önemli kalelerini muhalefete kaptıran AKP, birinci parti olma özelliğini de yitirdi. Yerel yönetimlerin başında olmak gibi siyasetin en önemli aparatlarından birini yitirdi. Üstelik kamuoyu yoklamalarına göre dönem dönem kısmi artışlar olsa da AKP’deki erime ve hükümetten duyulan rahatsızlık seçim sonrası da devam etti. Muhalefeti oyalayacak manevralara yönelen iktidar, bir müddet nefes alma şansı yakalasa da ülkenin içine sürüklendiği krizlerle boğuşan halkın gözünde meşruluğu her geçen gün eridi. Artık kitleleri rıza üreterek yönetemeyeceğini gören iktidar, heybesinden baskı ve zor aparatlarını çıkardı.

Ortadoğu’da sıkıştı: Suriye’de Esad yönetiminin devrilmesinin ardından bölgesel yeniden dizaynda aktif rol almak için kolları sıvayan hükümet buradan da şu ana dek umduğunu bulamadı. ABD ve İsrail’in kazanımıyla sonuçlanan süreç, güç dengeleri arasında pozisyon belirlemeye çalışan iktidara Ortadoğu’daki konumlanışını gözden geçirmeye zorladı. Suriye’de Kürt hareketine birtakım misyonların biçilmesi, içeride ise “çözüm” tartışmalarıyla Kürt hareketinin tarafsız noktaya çekilmesi arzulandı. Suriye’de tıkanan süreç içerideki “çözüm” tartışmalarını da sekteye uğrattı. İmralı’ya ikinci kez giden heyetin Abdullah Öcalan’dan bir mesaj getirmeyişi dikkati çekerken Ömer Çelik’in İmralı ziyaretlerinin bittiği yönündeki açıklamaları sürecin tıkandığına dair soru işaretlerine neden oldu.

Ekonomik kriz: Asgari ücrete, memur maaşlarına sefalet zammıyla yetinen, emekliyi bir kez daha görmezden gelen Saray yönetimi, 2025’te etkisini çok daha derinden hissettirecek ekonomik krize yönelik itirazların da önünü kesmek istiyor. Neredeyse bütün kamuoyu yoklamalarında yurttaşın öncelikli sorunu geçim sıkıntısı ve işsizlik diye sıralanıyor. Diyanet çalışanları bile maaşlarından şikayet ederek eyleme çıkıyor. 31 Mart’ta sandıktan gelen sonucun şüphesiz bir nedeni de geçim sıkıntısıyla bunalan milyonların tepkisiydi. İktidar, ağır vergilerle kuşatacak bir ekonomi politikasının kolay yönetilemeyeceğinin farkına varmış görünüyor.

Sokak korkusu: Geçtiğimiz yaz ülkenin pek çok noktasında on binler sokaklara döküldü. Ürünü tarlada kaldığı için traktörle yol kesen çiftçiler, günlerce mücadele edip Ankara’ya yürüyen Polonez işçileri, grevi Erdoğan tarafından yasaklandığı halde geri adım atmayan metal işçileri ses getirdi. Ayrıca yaşam savunucuları, katliam yasasına karşı hayvan severler, ataması yapılmayan öğretmenler, kayyumlara karşı iradesini savunan yurttaşlar, Beşiktaş Belediyesi önünde bir araya gelen binler, gazetecilere dönük operasyonlara karşı ses yükseltenler iktidardan duyulan rahatsızlığı gözler önüne serdi. Tüm bu itirazlar ortak program etrafında birleşik bir mücadeleye dönüşmemiş olsa da bunun gerçekleşme ihtimali bile iktidarın gözünü fazlasıyla korkutuyor. Bu korkuyla Gezi kartını bir kez daha masaya süren iktidar ülke tarihinin en meşru, kitlesel ve yaratıcı direnişini düşmanlaştırmayı, Gezi’yi tüm topluma gözdağı vereceği bir yargı sopası haline getirmeyi amaçlıyor.

Bu başlıkların her biri rejimin aşamadığı krizlere işaret ediyor. Meclis çoğunluğu ve yargı sopası dışında elinde argümanı kalmayan iktidarın oyun kurmadaki mahareti de zayıflamaya başlıyor. Bir yandan derinleşen yoksulluk ve onun neden olduğu türlü sıkıntılarla boğuşan milyonlar, diğer yandan gericilik kuşatması, toplumsal yaşama müdahale ve türlü hukuksuzluklarla da karşı karşıya kalıyor. Köşeye sıkıştırılan toplumun fay hatlarında biriken öfkenin yıkıcı bir depreme dönüşme ihtimali bile iktidarı kontrolden çıkarmaya yetiyor. Bunca baskı ve tehditlerine rağmen “kâğıttan kaplan” rejimin maskesini düşürecek olan irade ise birleşik bir mücadelenin örgütlenmesine bağlı.

https://www.birgun.net/haber/suat-toktas-tutuklandi-baris-pehlivan-ve-ve-kursad-oguz-adli-kontrol-sartiyla-serbest-595012

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.