Polatlı Gündem Haber

reklam

İmamoğlu’ndan iddianame tepkisi: Nerede kaldı Kasımpaşalılık?

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
İmamoğlu’ndan iddianame tepkisi: Nerede kaldı Kasımpaşalılık?
36 views
06 Şubat 2025 - 8:53
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

İmamoğlu’ndan iddianame tepkisi: Nerede kaldı Kasımpaşalılık?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında 7 yıl 4 ay hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianameye tepki gösterdi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a seslenen İmamoğlu, “Nerede delikanlılık? Nerede kaldı hepimizin gururla ismini andığımız Kasımpaşalılık” dedi.

6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşamını yitiren vatandaşları anma programına katılan Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’le ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle hakkında iddianame düzenlenmesine tepki gösterdi.

“NEREDE DELİKANLILIK?”
İmamoğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir misali sıranın kime geldiğini anlayan beyefendi, mertçe, millet önünde demokrasi yarışına girmek yerine daha sahaya çıkmadan bizi sakatlamaya çalışıyorlar. Aynen ilk seçimi kazandıktan sonra topal ördek tanımlamasını yaptığı gibi bugün turpun büyüğü heybede diyerek sürecin savcılığına soyunarak bizi sakatlamaya çalışıyorlar. Hani delikanlıydın? Delikanlı adam mertçe mücadele eder, mertçe, mertçe mücadelesini verir. Biz mücadelemizi ilan ettik, ilan ediyoruz, ilan etmekten de çekinmiyoruz. O bakımdan milletimiz delikanlı tutum ve tavırları sever, delikanlılığı sever. Nerede delikanlılık? Nerede kaldı hepimizin gururla ismini andığımız Kasımpaşalılık” dedi.

İmamoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ne yazık ki siyasetin yargıyı baskı altında tuttuğu ve bu denli akla hayale gelmeyecek seviyede bir yargı tacizinin yaşandığı ortamları ilk kez bu kadar derinden, trajikomik biçimde yaşıyoruz. Ve gerçekten bunun ülkemizin bu zor zamanında, ekonomik koşulların insanlarımızı inim inim inlettiği, çevremizdeki uluslararası birtakım hususların en derin şekliyle ele alınması ve milli birlik ve beraberliğimizin en üst seviyede inşa edilmesi gerektiği bir ortamda Türkiye’nin en önemli şehrinde yargı adına yapılan bu hataların, bu yanlışların ve doğru olmayan hukuki uygulamaların gündemimizi işgal etmesini gerçekten derinden üzüntüyle karşılıyorum ve her gün, her sabah, her akşam bir başka utanç verici olayla karşılaşmanın üzüntüsünü yaşadığımı vatandaşlarımızla paylaşmak isterim. Hakkımda davanın sahibi, altında imzası olan başsavcı vekilinin olmadığını ya da başsavcının olmadığını ifade etmek isterim. Başsavcı da değil, başsavcı vekili de değil. Davacı olan Sayın Cumhurbaşkanı’dır, Sayın Erdoğan’dır. Tüm davalarımın altında onun imzası vardır. O kadar öfkeli ki şu ana kadar benimle ilgili istediği hapis cezası tam 17 yıl olmuştur. Yanında bana aynı zamanda üçüncü kez de siyasi yasak talep etmekte.

“SİYASETİ KORKUYLA DİZAYN EDECEĞİNİ ZANNEDİYOR”
Onun davası da aslında baktığınızda ben değilim. Benimle değil, benim nazarımda milleti dava ediyor. Milletin iradesini dava ediyor ve siyaseti korkuyla dizayn edeceğini zannediyor. Tehditle dizayn edeceğini zannediyor. Oysa siyaseti yalnızca ama yalnızca millet dizayn edebilir çünkü milletin yetkisiyle bu ülkede demokrasinin varlığı yüz yıla yakındır büyük mücadeleyle yerleştirilmiş bir husustur. Bu milletin iradesinin olduğu yerde neresidir? Sandıktır. Seçimler gelir, sandıklar kurulur ve vatandaşımız oyunu kullanır ve istediği makama, istediği insanı seçer ve getirir. Sandık yerine siyaseti, adliye eliyle dizayn etmeye çalışan bu aklı ne yazık ki üzülerek izliyoruz. Ve özellikle bugün yaşadığımız ortamda bu son konunun sözde mağduru kim diye sorduğumuzda başsavcı. İddianameyi hazırlayan kim? Onun vekili tekrar söylüyorum son konunun sözde mağduru kim başsavcı. İddianameyi hazırlayan kim? Başsavcı’nın vekili. Oysa olağanüstü bir durum olmadığı takdirde normalde ifademi alan Savcı Bey’in benim iddianamemi hazırlamış ve imzasının altında olması gerekirdi.

“ÇOK BÜYÜK PANİK YAŞIYORLAR”
Şerefli, onurlu Türk yargısının teamüllerini hiçe sayacak şekliyle bir adım daha atılmıştır. Ve idari görevleri olan başsavcı vekilleri ne zamandan beri bir iddianame hazırlamayla ilgili böylesi bir hamlede bulunuyorlar. Sormadan edemiyorum. Beni nezaketen karşıladığını söylediğim Savcı bey bu iddianameyi hazırlamaktan imtina mı etti? Ve bu işi Başsavcı Vekiline devretti. Hukukçularımdan öğrendiğim kadarıyla iddianame içerisinde pek çok Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları vurgusu yapılmış. Başsavcı Vekili belli ki esprili bir genç. Bu ülkede Anayasa Mahkemesi kararlarının tanınmamasının mucidi vekaleten temsil ettiği zat iken bu örnekleri buraya yazabilme gafında bulunmuş. Şu artık nettir. Bu siyaset sürecinde siyaseti dizayn etmek maksadıyla iş görenler vardır. Yalnız bu görev öyle zannettikleri gibi kolay değildir. Bilsinler ki bu yolda onları ilk yalnız bırakacak kişi de yerli ve milli Makyaveldir. Yerli Makyavel sizi bugün pohpohlar yarın menfaati değişir o an sizi terk eder. Yaşınız benden küçük. Siyasi tecrübeniz hiç yok. Bu da benden size bir abi tavsiyesi. Ne yazık ki bu şerefli görevlere gelmiş kişiler çıktıkları maceralı yolculukta bu tecrübeyi yakın zamanda tadacaklar hiç kuşku duymuyorum.

Bir süredir çok büyük panik yaşıyorlar. Panikle saldırganlaştıklarını hep birlikte görüyoruz. Ve bu saldırganlaşmanın adliye koridorlarında dedikodularını her gün dinliyorum ve bana her gün oradan onlarca bilgi akıyor. Özellikle bilirkişi Satılmış Bey’in marifetlerinin ortaya çıkması geçerliliği olmayan bilirkişi raporlarının savcılarca nasıl kabul edildiğinin belgelenmesi bu paniği o koridorlarda daha da arttırdı. Size buradan söylüyorum. Bu yargı garabetini yarattığınız için o Satılmış Bey’i size asla unutturmayacağız. O işlemlerin hesabı gün gelecek hukukun önünde sorulacak. Şimdi buradan milletime seslenmek istiyorum. Umutsuzluk asla yok. Hüzün hiç yok. En önemlisi zerre kadar, zerre kadar bir dirhem dahi korkumuz yok. Biz büyük bir milletle hak ve adalet yoluna çıktık. Artık bu yoldan dönüş yoktur. Hangi planı yaparlarsa yapsınlar, hangi masa başı kurguyu hazırlarlarsa hazırlasınlar bu cesur milleti, bu cesur milletin kararlılığını yenemeyecekler. Milleti alt etmeye kalkmasınlar, alt edemeyecekler.

Her yerde söylüyorum, söylemeye devam ediyorum. Gençliğimizde var, heyecanımız da yüksek. Nasıl yola çıkmışsak, aynı heyecanla yolumuza devam ediyoruz. Her şey çok güzel olacak diyerek ikinci kez kazandık. Hizmette tam yol ileri diyerek milletimizle üçüncü kez kazandık. Üstelik İstanbul’da bir Cumhurbaşkanı 17 bakanla yarışarak kazandığımızı ve milletin iradesinin tecelli ettiğini hep beraber gördük.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.