Polatlı Gündem Haber

reklam

Arap Baharı, Suriye ve biz

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Arap Baharı, Suriye ve biz
67 views
11 Ocak 2025 - 10:00
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Arap Baharı, Suriye ve biz

2011’de başladığında, diktatörlükleri yıkıp neoliberalizmin eşitsizliklerine son vererek Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da eşitlikçi ve özgürlükçü bir düzenin inşasını başlatacağı umutlarını doğuran “Arap Baharı”, diktatörlerin dini ve etnik bölünmeleri kullanarak önce ayaklanmaları kanla bastırmalarına, sonra kimilerinin Suriye’deki gibi devrilip gitmelerine yol açtı.

Şimdi bizde tüm dillerin en güzel sözcüğü “barış”la konuşulan sürecin de Suriye ile doğrudan ilişkisi var.

Ancak, 2011’den bu yana yaşanan ve bundan sonra yaşanacakları da etkileyecek olaylardan alınması gereken iki önemli dersi ıskalarsak yazık olur.

Bölge genelinde protestoları tetikleyen, iş bulamadığı için seyyar satıcılık yapan, yoksulluktan ve yolsuzluktan bunalmış Tunuslu Mohamed Bouazizi’nin kendini yakmasıydı.

İlk ders; yoksulluk ve yolsuzluk bıçak olup kitlelerin kemiğine dayandığında, en yıkılmaz iktidarları bile sarsan ayaklanmalar patlayabiliyor.

İkinci ders; bütünlükten ve doğru örgütlenmeden yoksun ayaklanmalar kolaylıkla etnik ve dini temellerde bölünüp parçalanarak başlangıçta amaçladığının tam tersi sonuçlara varabiliyor.

İlk dersten vatandaşlarının refahını sağlamayan, onların iş ve aş kaygılarını kendi şatafatlarına kurban eden iktidarlar; ikinci dersten de o iktidarlara karşı mücadele eden muhalifler nasiplenmediğinde, şimdi Suriye’de izlediğimiz filmi tekrar tekrar izleyeceğimizi söylemek falcılık olmaz.

Suriye demişken; “emperyalizme karşıydı” diye Esad’ın devrilmesine gözyaşı dökmenin de devrilmesini bir “devrim”miş gibi romantize etmenin de sol bir bakış olamayacağını söylemeli. Şimdi Suriye’de, Esad’ın gitmesinden mutlu, ancak HTŞ’nin gelmesinden endişeli kitleler var!

Ona geniş krediler açanlar es geçseler de, liderinin tüm makyajına ve şu ana kadarki söylemine karşın, HTŞ’nin cihatçı köktendinci ideolojiye sahip, saflarında hâlâ yabancı savaşçılar bulunan otoriter ve gerici bir yapı olduğunu Suriyeliler çok iyi biliyor.

Suriye’nin geleceğine, arzuya dayalı analizleri bir kenara bırakıp soldan bakınca, cevaplardan çok sorular görüyoruz:

-Artık Esad’ın olmadığı toplumsal denklemde, aşağıdan yukarı bir örgütlenme ve mücadele gelişecek mi?

HTŞ’ye kredi açan kimi Batılıların umduğu anlamda STK’ler yaşam alanı bulabilecek mi?

Gramsci’nin kastettiği biçimiyle, iktidara karşı siyasal ve sosyal alternatif devlet dışı kitle örgütleri var olabilecek mi?

Henüz bu soruların yanıtı yok.

Şimdi Suriye’ye müdahale eden ve farklı beklentileri nedeniyle kendi aralarında çatışma olasılığı da yadsınamaz “dış güçler”in birincil amacı Suriye’de ve bölgede bir “otoriter istikrar” yaratmak! Küresel kapitalizmin çıkarlarına zarar verecek bir “istikrarsızlığa” engellemek.

Esad rejiminin yıkılmış olmasını olumlu bulan ancak “HTŞ ve onun ne olduğuyla ilgili çok büyük korkular var” diyen Suriyeli Sosyalist Giyas Naise, her şeye karşın aşağıdan gelen bir mücadelenin yeniden başlaması için olasılıklar doğduğunu düşünüyor.

Soldan bakanların önceliği, bugün sahada pek var olmayan; demokrasi, eşitlik, laiklik, Kürtlerin ve diğer grupların hakları ve kadınların özgürlük taleplerini yükselterek ülkenin sömürülen ve ezilenleri arasında dayanışma inşasını hedefleyen bir toplumsal hareketin gelişmesi olsa gerek.

Suriye’ye soldan bakanlar için amaç; demokrasi, eşitlik ve ötekileştirilen her kesimin tüm haklarına sahip olmasını sağlamış bir toplum inşasıdır, bir kötülüğün başka bir kötülükle değiştirilmesi değil!

Peki, ya bir yandan barış denirken öte yandan seçilmişlerin tutuklanıp yerlerine kayyım atanan Türkiye’de?

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.