Çayırhan’ın ‘bilindik’ talipleri
Çayırhan Termik Santralı’nın özelleştirilmesi yüzlerce işçiyi yeraltında direnişe başlattı, bin dolayındaki işçiyi kara kışta Ankara yollarına döktü. Özelleştirmenin ihale yöntemi pazarlık, iştahı kabaran şirketler de “bilindik”.
Çayırhan Termik Santralı ve Maden Sahalarının Özelleştirilmesi kararı Eylül ayında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın internet sayfasından şöyle duyuruldu: “Ankara’da bulunan 620 MWe kapasiteli Çayırhan TES ve Maden Sahaları, enerji arz güvenliğine katkı sağlayan termik enerji sektörüne yatırım yapmak isteyen yatırımcılar için gelecek vaat eden bir yatırım fırsatı sunmaktadır.”
“Gelecek vaat eden…” ibaresi zaten sermayenin çok iyi bildiği bir özellik. Çünkü Çayırhan yüksek verimle çalışan, büyük artı değer üreten bir santral. Sermaye için gelecek vaat eden özelleştirme kararı, 2100 işçi için ise karanlık bir gelecek anlamına geliyor. Çoğu başka kentlerden çalışmak için gelen büyük bölümü aileleri ile lojmanlarda kalan, yıllardır Çayırhan’da bir hayat kuran bu işçiler işsiz kalmak, göçmek, evlerini yitirmek riskiyle karşı karşıya kaldı.
Kararın duyulmasının ardından direniş kararı alan işçiler önce kendilerini yeraltına hapsetti. 500 dolayındaki işçinin yeraltında sürdürdüğü direniş, iktidarın duvarlarını aşamayınca bu kez bin dolayındaki işçi Ankara’ya, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sürerken kamuoyunun itiraz ettiği durumlarda zamana yayma, bu yolla tepkileri sönümlendirme, alıştırma yöntemine başvuran iktidar bunda da aynı tavrı gösterdi ve ihaleye son teklif verme tarihi 4 Aralık 2024’ten 4 Mart 2025’e ertelendi. Ertelemeye ilişkin kararın duyurulduğu yazılı açıklama “İhaleye konu alanların gözden geçirilerek tekrar değerlendirilmesi, çalışanlarımızın taleplerinin incelenerek değerlendirilmesi…” ile de soslandı.
Bir işçinin kararı duyuran sendika yöneticisine söylediği “İşveren iyi niyetli değil, inanmıyoruz” sözleri bu taktiğin amacının muhataplarınca anlaşıldığını gösteriyor. Yeraltındaki işçiler direnişlerini sona erdirerek ocak dışına çıktı ancak işçiler özelleştirme kararından vazgeçilinceye kadar eylemlerini dönüşümlü olarak sürdüreceklerini duyurdu. Mart ayına kadar geçecek sürecin nasıl sonuçlanacağı 2100 işçinin kararlılığına, direnme kapasitesine ve onlara verilecek desteğe bağlı elbette… Karşılarında tercihini her zaman sermayeden yana koyan bir iktidar ve kamu kaynaklarının oluk oluk aktarıldığı sermaye grupları var.
AYNI YÖNTEM AYNI ŞİRKETLER
Çayırhan, AKP-Saray iktidarının 22 yıldan bu yana özelleştirme adı altında sürdürdüğü peşkeşin, sermaye aktarımının yeni bir örneğini oluşturuyor, özelleştirme için başvurulacak yöntem bilindik, bu kıymetli yatırım için iştahı kabaranlar da bilindik.
İktidarın 13 Eylül’de duyurduğu ve “EÜAŞ’a ait termik santral ile Çayırhan Linyit İşletmeleri tarafından kullanılan taşınırların, Çayırhan Termik Santralı ile Çayırhan Linyit İşletmesi tarafından kullanılan taşınmazların ‘Varlık Satışı’, Ruhsatların ‘İşletme Hakkının Verilmesi’ yöntemiyle bir bütün halinde özelleştirilmesi” kararı açık ihale yöntemiyle hayata geçirilmeyecek. Rant aktarımının en büyük aparatına dönüşen pazarlık yöntemi bu ihalede de kullanılacak. İhale sürecinde, birden fazla teklif sahibinden kapalı zarfla teklif alınacak bunlarla “pazarlık” yapılacak. Pazarlık görüşmelerine devam eden teklif sahiplerinin katılacağı açık artırma ile de ihale sonuçlandırılacak.
Yöntem bilindik, termik santral ve maden sahalarının iştahını kabarttığı sermaye grupları da bilindik. Kesin sayı bilinmemekle birlikte sayıları 13’e kadar çıkan şirketlerin ihale şartnamesi aldığı konuşuluyor. Bunlardan altısı duyuldu: Cengiz Holding, Çelikler Taahhüt, IC İçtaş, Limak Holding, Kolin İnşaat ve Yıldızlar Holding. Her biri AKP döneminin parlayan, kamu ihaleleri ile servetlerine servet katan şirketleri. Bu isimler arasında sürpriz yok ancak eksikler var. Kamu varlıklarını sahiplenme denilince ilk anda akla gelen diğer şirketlerin de şartname alıp almadığı henüz bilinmiyor. Ancak listenin eksiklerinin yine bilinen şirketler olduğu konusunda ilgili tüm çevreler hemfikir.
İHALE KİMDE KALACAK?
Çayırhan’a 60 kilometre uzaklıktaki Koyunağılı’ndaki Yunus Emre Termik Santralı’nı Yıldızlar Holding işletiyor. Bu santralın işletilmesi için gereken kömürün temininde zaman zaman sıkıntı yaşanıyor. İhtiyaç duyulan kömürün bir bölümü de Çayırhan’dan geliyor. Yıldızlar Holding’in patronu Selahattin Yıldız, TBMM tarafından Üstün Hizmet Ödülü ile taltif edilen bir işadamı. Şimdilik ertelenen ancak iktidarın aslında geri adım attığına inanılmayan bu özelleştirmenin en güçlü adaylarından biri olarak bu holding konuşuluyor. Tek başına ya da bir konsorsiyum içinde Çayırhan’ın ihalesini almasının sürpriz olmayacağı düşünülüyor.
AKP iktidarının özelleştirme konusundaki sabıkası, yatırımın iştah kabartacak cazibesi, adayların kamudan aldıkları ihalelerle varlıklarına varlık katan özellikleri de düşünüldüğünde Çayırhan inadından vazgeçildiğini düşünmek saflığa varan iyi niyetlilik olur. Yaşamını savunan işçilerin yanında durmanın onlara destek olmanın ötesinde anlamı var. Halkın vergileriyle oluşan kamu varlıklarını uluslararası sermaye ve yerli işbirlikçilerine kaptırmamak, cebimizden elektrik faturası ile daha fazla para alınmasına dur demek, kamu kaynaklarının hakça paylaşılmaması nedeniyle daha fazla fakirleşmemek için bu itirazı çoğaltmak yurttaşlık görevi olarak orta yerde duruyor…