Polatlı Gündem Haber

reklam

Baronlar savaşında son perde başladı: Skandallardan övünç çıkardılar

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Baronlar savaşında son perde başladı: Skandallardan övünç çıkardılar
155 views
29 Nisan 2025 - 7:34
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Baronlar savaşında son perde başladı: Skandallardan övünç çıkardılar
Bakan Ali Yerlikaya’nın övünç meselesi yaptığı “suçluyu iade” konusu tam bir ironi. Herkesin gözü önünde işlenen cinayet dahil onlarca suç, bunlara dair şikâyet ve belgelere rağmen bir şey yapamayanlar iadeyle övünüyor.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, geçen hafta İran’da gözaltına alınan Tolga Hakan Ceyhan’ın Türkiye’ye iade edildiğini sosyal medya hesaplarından duyurdu. Paylaşımda büyük bir zafer havası vardı ve şöyle deniliyordu:

“Kırmızı Bültenle aradığımız suçluları yurtdışında ortak operasyonlarla yakalayıp tek tek ülkemize getirmeye devam ediyoruz. Kırmızı Bültenle uluslararası seviyede aradığımız A.H., T.H.C. ve F.M. isimli şahıslar yurtdışında yakalandı. A.H. ve T.H.C. isimli şahısların ülkemize iadesi sağlandı.

‘Tasarlayarak öldürme, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve resmi belgede sahtecilik’ suçlarından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aradığımız T.H.C., İran’da yakalandı ve ülkemize iadesi sağlandı. Uluslararası güçlü iş birliğimizle, hiçbir suç ve suçlunun cezasız kalmaması için mücadelemize kararlıkla devam ediyoruz. Devletimizin nefesi terör ve işbirlikçilerinin, organize suç örgütlerinin, zehir tacirlerinin ve suç odaklarının her zaman ensesindedir.”

GÖZ GÖRE GÖRE
Bir suçlunun iadesinin sağlanması elbette önemli ama Tolga Hakan Ceyhan’ın yargılandığı dosyaya bakınca açıklamadaki son cümle havada kalıyor. Çünkü bu dosyada devletin gözleri önünde, resmi kayıtlara sunularak işlenmiş cinayetler, suçlar var. Hatta polisten katillere giden devletin kapalı sistemlerindeki bilgiler, Saray’dan hakimlere giden talimatlar var. Yani Tolga Hakan Ceyhan olayında övünecek hiçbir şey yok.

Baronlar Savaşı kitabında anlattık, özetleyelim.

Baronların savaşı, Haziran 2014’te Yunanistan’da Noor 1 isimli gemi ile getirilen 1 ton 113 kilo eroinin yakalanmasıyla başladı. İddiaya göre; bu uyuşturucunun sahipleri; Zindaşti, Orhan Üngan ve İran asıllı Türk vatandaşı Çetin Koç’tu. Uyuşturucunun yakalanmasıyla ilgili birbirlerini suçladılar.

26 Eylül 2024’te Büyükçekmece’de Zindaşti’nin aracı çapraz ateşe alındı. Ancak araçta Zindaşti yoktu. 19 yaşındaki kızı Arzu Şerifi Zindaşti ve şoför koltuğundaki Devrim Öztunç öldü. Zindaşti’nin karşı saldırısı başladı. Orhan Ünğan’ın adamı olduğu öne sürülen iki kişi kısa süre sonra Küçükçekmece’de öldürüldü.

Çetin Koç Dubai’de, onu öldüren Kanadalı iki tetikçi kısa aralıklarla Kanada’da öldürüldü. Orhan Ünğan’ın avukatı Kudbeddin Kaya, Arzu Zindaşti cinayeti ile ilgili davada defalarca öldürüleceğini söylemişti, hatta “Bir sonraki duruşma burada olamayabilirim, çünkü öldürülebilirim” demişti. 1 Kasım 2017’de Yeşilköy’deki bir lokantada profesyonel tetikçi tarafından öldürüldü.

Cinayetler birbirini izlerken 2018’de Zindaşti yakalandı ama çok sayıda cinayet, uyuşturucu kaçakçılığı suçlamalarına karşın sadece 6 ayda tahliye edildi. Yeni rejimin mimarlarından Cumhurbaşkanı Danışmanı Burhan Kuzu’nun hakime baskı yaptığı ve rüşvet alan hakimin Zindaşti’yi serbest bıraktığı ortaya çıktı.

Bu skandal tahliyeden 6 ay sonraydı.

Hakkında iki kişiyi öldürmeye azmettirmekten arama kararı bulunan İlhan Ünğan İstanbul’un en merkezi semtlerinde elini kolunu sallayarak geziyordu. Hatta sahte pasaportlarla defalarca yurt dışına çıkıp geri gelmişti.

İlhan Ünğan’ın avukatları, defalarca adliyeye giderek müvekkillerinin öldürüleceğine dair dilekçeler vermişti. 11 Nisan 2017’de İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’nda verilen dilekçede Hollanda’dan Bosna Hersekli tetikçilerin getirtildiği, aldıkları para bile anlatılmıştı.

Orhan Ünğan tutuklu yargılandığı davada 24 Mart 2019 günü “Zindaşti’nin kardeşimi öldürtmek üzere kimleri tetikçi olarak tuttuğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyasında yer almaktadır” dedi. Dilekçelerden ve bu ifadelerden hakkında arama kararı olan İlhan Ünğan’ın Türkiye’de hatta İstanbul’da olduğu anlaşılıyordu ve yakalanmıyordu.

7 Nisan 2019 günü İlhan Ünğan, İstanbul Bağdat Caddesi’ndeki popüler bir mekanda oğlu ve adamlarıyla oturuyordu. Mekandan çıktığı sırada otomobiline binmek üzereyken gündüz vakti oğlunun ve çevredeki insanların gözleri önünde öldürüldü.

Cinayetten sonra kamera kayıtları incelendi ve İlhan Ünğan’ın yanında Tolga Hakan Ceyhan’ın olduğu anlaşıldı. Masadan birlikte kalkmışlardı. Tolga Hakan Ceyhan kapıdan önce çıkmış, köşede gizlenen tetikçiye işaret vermişti. Tetikçi, İlhan Ünğan’a yaklaşıp kurşun yağdırmıştı. Tolga Hakan Ceyhan, koşarak oradan uzaklaşıyordu. Yani Baronlar Savaşı’ndaki pusuyu o kurmuştu.

İddiaya göre; Tolga Hakan Ceyhan aslında öldürülen İlhan Ünğan’ın adamıydı. İlhan Ünğan, Zindaşti’nin avukatı İlker Dağlı’yı öldürme işini ona vermişti.

Aslında Tolga Hakan Ceyhan, bu planı ve cinayetin adımlarını anbean hedef şahıs Avukat İlker Dağlı’ya anlatıyordu.

İlhan Ünğan’ın öldürülmesinden 21 gün önce Avukat İlker Dağlı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosuna bir dilekçe verdi. Dilekçenin konu başlığı “Şahsıma yönelik silahlı saldırı planı hakkında” idi. İlhan Ünğan ve beraberindeki kişilerin kendisini öldürmek için 2-3 ay önce Darıca’daki bir çiftlikte toplantı yaptığını anlatan Avukat İlker Dağlı, “İki polis de bu cinayet planına yardım ediyor. Benim, eşimin, kimlik bilgilerimizi, adreslerimizi, araç plakalarımızı, bulunduğumuz yerleri menfaat karşılığı bu kişilere veriyorlar” yazdı. İlker Dağlı kendisine bilgi veren kişinin ismini hayatı tehlikeye gireceği için vermediğini belirtti, “Savcılık makamının uygun görmesi halinde huzurda açıklama yapmaya hazırdır” ifadelerini kullandı.

İlhan Ünğan’ın öldürülmesinden 10 gün önce 28 Mart 2019’da Avukat İlker Dağlı, kendisini öldürme planı yaptığını iddia ettiği kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Bostancı’da bir mekanda toplantı yaptıklarını, İlhan Ünğan’ın hakkında yakalama kararı olmasına karşın buralarda bulunduğunu anlatıp kamera kayıtlarının incelenmesini istedi. Koruma tahsis edilmesini de talep etti.

KIRMIZI PAZARTESİ
İlhan Ünğan’ın öldürülmesinden 6 gün önce 2 Nisan 2019’da İlker Dağlı, kendisini öldürmek için plan yapan ekibin içindeki Tolga Hakan Ceyhan’dan evinin çevresinde keşif yapıldığını öğrendi. Polise haber verdi. Polisler evin çevresinde güvenlik önlemi aldı. Savcılığa tekrar dilekçe veren İlker Dağlı, cinayet ekibinin içinde yer alan Tolga Hakan Ceyhan’dan gelen mesajların ekran görüntülerini de verdi. Yani evinin etrafında keşif yapılırken suikast ekibinin içinden bilgi alıyordu. Bir gün sonra ise İlhan Ünğan’ın kullandığı cep telefonunun bilgisini savcılığa verdi, yine “Beni öldürecekler” dedi.

Yani cinayet için polisler, plaka, sinyal, adres bilgileri veriyor. Bu sırada hedef şahıs “Öldürüleceğim” diyerek kendisini öldürecek kişilerin tüm bilgilerini savcılığa sunuyor. Bu kişilerin başındaki İlhan Ünğan hakkında arama kararı olmasına karşın yakalanmıyor.

Avukat İlker Dağlı, İlhan Ünğan’ın öldürülmesinden üç gün önce 4 Nisan 2019 günü Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na tekrar gitti. Bu kez yanında kendisini öldürmek için görevlendirilen Tolga Hakan Ceyhan da vardı. Savcılıkta ifade veren Tolga Hakan Ceyhan, Darıca Avukat İlker Dağlı’nın öldürülmesi için yapılan toplantıya kendisinin de katıldığını anlattı ve şöyle dedi: “Benden bu işi yapacak birini bulmamı istediler. İlker Dağlı zarar görmesin diye bunu kabul ettiğimi söyledim. İlhan Ünğan tetikçiye 100 bin TL bana 1 milyon TL vereceğini söyledi.”

Tolga Hakan Ceyhan savcıya cinayet planlarını, toplantıları, sinyal ve adres bilgilerini veren polisleri, keşif yaptıkları gün ve adresleri tek tek anlattı. Tüm detayları vermişti. Ancak savcılık yine harekete geçmedi.

3 gün sonra İlhan Ünğan öldürüldükten sonra soruşturma başladı. Avukat İlker Dağlı ve Tolga Hakan Ceyhan’ın ifade için İstanbul Adliyesi’ndeki görüntüleri incelendi. İlker Dağlı, adliye önüne gelen bir kuryeden aldığı siyah poşeti Tolga Hakan Ceyhan’a veriyordu. İddianameye göre; bu siyah poşette cinayette kullanılan kriptolu telefonlar vardı. İlhan Ünğan, Tolga Hakan Ceyhan’ın Avukat İlker Dağlı’yı öldürmek için hazırlık yaptığını zannediyordu. Oysa Tolga Hakan Ceyhan, onu öldürmek için hazırlıkları tamamlamıştı.

ZİNDAŞTİ’NİN MEMLEKETİ
Cinayetten sonra Avukat İlker Dağlı ve Tolga Hakan Ceyhan, yurt dışına kaçtı. Zindaşti’nin memleketi İran’ın Urmiye kentinde yaşadığına dair bilgiler alınmıştı. Zindaşti’nin de burada bulunduğu biliniyordu.

İran’ın sürpriz kararıyla Türkiye’ye iade edilen Tolga Hakan Ceyhan, Hakkari Yüksekova 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde SEGBİS ile hazır edildi ve İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ifadesi alındı. Duruşmada iddianame okunduktan sonra ifade veren Tolga Hakan Ceyhan, suçlamaları kabul etmedi ve şöyle konuştu:

“Herhangi bir azmettirme ve plan söz konusu değildir. Aniden gelişen bir olaydır. Avukat İlker Dağlı ile bir bağlantım söz konusu değildir. Hatta kendisi öldürülecekti, bununla alakalı terör savcısına beyanda bulunmuştum. Kendisi ile sadece avukatlığımı yaptığından dolayı irtibatım söz konusudur. Sadece öldürüleceğini öğrendiğim için kendisini uyarmıştım.”

Sonuçta; savcılıklara verilen dilekçelere, delillere, ifadelere karşın cinayetler işlendi. Ama Tolga Hakan Ceyhan, İran tarafından iade edildiği için İçişleri Bakanlığı tarafından gurur ve övünçle açıklama yapıldı. ‘Devletin her zaman suç örgütlerinin, zehir tacirlerinin ensesinde olduğu’ ifade edildi. İronik değil mi…

https://www.birgun.net/makale/baronlar-savasinda-son-perde-basladi-skandallardan-ovunc-cikardilar-619088

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.