Belediyeler Abluka Altında: Halk Kayyum ve Haciz Kıskacında

AKP, 2024 yerel seçimlerinde kaybettiği belediyelerin yetkilerini kısıtlayarak ve halkın hizmet almasını zorlaştırarak siyasi bir intikam mı alıyor? Belediyelerin kayyum tehdidi, haciz baskısı ve kreş gibi sosyal hizmetlerin kapatılması, halkın yaşamını doğrudan etkileyen sorunlar arasında.

Kayyumlar ve Demokratik İrade Üzerindeki Baskı

Yerel seçimlerde halkın oylarıyla seçilen belediyelere kayyum atanması, Türkiye’de demokrasi ve yerel yönetimlerin bağımsızlığı konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor. Özellikle DEM’li belediyelerde yoğunlaşan bu uygulamalar, seçmenlerin iradesine saygı duyulmadığı algısını güçlendiriyor. Kayyum atanan belediyelerde halkın temel hizmetlere erişimi zorlaşırken, bu durum siyasi kutuplaşmayı da derinleştiriyor.

Haciz Baskısı ve Finansal Abluka

Seçimle gelen muhalefet partili belediyeler, hükümetin mali desteğini çekmesiyle ekonomik darboğaza sürükleniyor. Hükümet, belediyelere borç yapılandırması veya mali destek sağlamak yerine haciz yoluyla üzerlerindeki baskıyı artırıyor. Borçlarla boğuşan belediyeler, temel altyapı yatırımları ve sosyal projelerini gerçekleştirmekte zorlanıyor. Sonuçta, bu durumun bedelini yine halk ödüyor.

Kreşlerin Kapatılması: Kadınlar ve Çocuklar Mağdur

Bazı belediyelerde ücretsiz veya düşük ücretle hizmet veren kreşlerin kapatılması, özellikle çalışan kadınlar ve dar gelirli aileler için ciddi bir sorun oluşturur. Kreşlerin kapatılması,  çocukların erken eğitim olanaklarından mahrum kalmasına yol açar..

Muhalefet: “Halk Cezalandırılıyor”

Muhalefet partileri, hükümetin bu politikalarının yerel seçim sonuçlarını hazmedemediğini ve halkın yaşam standartlarını düşüren bir intikam politikası uygulandığını öne sürüyor. Belediyeler üzerindeki mali ve idari baskıların, halkın hizmetlere erişimini engellemekten başka bir amacı olmadığını vurguluyorlar.

Halkın Tepkisi ve Yerel Direniş

Bu süreçte halk, mahalle forumları, protestolar ve kampanyalarla tepkisini ortaya koyuyor. Ancak, baskı ortamı nedeniyle bu tür hareketler de baskılanıyor. Demokrasi, yerel yönetimler ve halkın temel hakları konusunda ciddi bir mücadele alanı oluşmuş durumda.