Polatlı Gündem Haber

reklam

Berkant Gültekin.. Anket ve siyaset

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Berkant Gültekin.. Anket ve siyaset
55 views
06 Şubat 2025 - 8:47
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Anket ve siyaset

CHP, cumhurbaşkanı adayını belirlemek için ön seçim sürecini başlattı. Nisan ayı gelmeden sürecin tamamlanması bekleniyor. Şimdi akıllarda, CHP’deki dengelerin ve genel olarak toplumsal muhalefetin bundan nasıl etkilenebileceği soruları var.

Artık herkesin malumu olduğu üzere, CHP’de cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen iki kişi bulunuyor. Bu isimler aynı zamanda, ülkenin en büyük iki kenti İstanbul ile Ankara’yı 25 yıl sonra CHP’ye kazandıran ve halihazırda yöneten isimler: Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş.

Parti içinde yapılacak bir ön seçimde İmamoğlu’nun daha avantajlı olduğuna şüphe yok. İmamoğlu, CHP’de Yavaş’tan daha fazla karşılığa sahip. CHP’de Yavaş’ın adaylığına destek verecek kesimler de var ancak İmamoğlu’nun parti teşkilatlarındaki ve tabanındaki yeri başka bir seviyede.

Bununla birlikte, en geniş iktidar karşıtı tabanın eğilimleri açısından bakıldığında daha dengeli bir durumun söz konusu olduğu da aşikâr. Burada, bilhassa sağ tabanın Yavaş’a desteği öne çıkıyor. Ancak aynı şekilde İmamoğlu’nun da sağdan teveccüh gördüğü biliniyor.

Zaten böyle olmasaydı, İmamoğlu, “Türkiye’nin aynası” olarak kabul edilen İstanbul’da en yakın rakibine 12 puan fark atarak yüzde 51’le seçimi kazanmazdı. Daha da ötesi, eğer böyle bir potansiyeli bulunmasaydı, siyasi yasak tehdidiyle karşı karşıya kalmazdı. Ki dün bu yazının yazıldığı saatlerde İmamoğlu hakkında siyasi yasak talep eden bir iddianame daha hazırlandı.

Şimdi en önemlisi, aday kim olursa olsun, muhalefet içindeki unsurları karşı karşıya getirmeyecek kapsayıcı bir akıl ve ajandayla yola devam edebilmektir. Zira iktidar kanadı sistematik şekilde muhalefetin içini kaşıma çalışmalarına başladı.

AKP’ye yakın kalemler, CHP’nin ön seçim hamlesi sonrası Yavaş’ı kışkırtma gayretinde. Çünkü Saray’ın gelecek seçimler için öncelikli stratejisi, İmamoğlu ve Yavaş’ın isimleri üzerinden geniş muhalefet blokunu parçalayarak, muhalif taban içinde rejime direnme tavrını ikincil, fraksiyonel farklılıkları birincil faktöre dönüştürmek.

Muhalif kitleleri “anti-Tayyip’çi” olmaktan önce, “anti-Ekrem’ci”, “anti-Mansur’cu” hale getirip düşmanlaştırmak, Erdoğan’ın iktidarını sürdürebilmesi için tek seçenek. Dolayısıyla muhalefetin hiçbir adayının, diğerinin rızası ve desteği olmadan kendi zirve seçmen desteğine erişebilmesinin imkânı yok. Herkes bu gerçeği görerek, dikkatli ve titiz davranmalı.

Süreç nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, adayın kim olduğu, işin sadece bir yönü. CHP içinde yapılacak ön seçim ya da bakılacak anketler de eni sonu Erdoğan’ın karşısına çıkacak kişiyi belirleyecek. Ancak muhalefetin yapması gereken her şey bununla bitmiyor. Masaya yatırılması gereken anketlerden çok, siyaset olmalı.

İktidarı değiştirecek güç, yalnızca AKP karşıtlığına yaslanan ve bunun dışında hiçbir şey üretemeyen bir anlayış olamaz. Anketleri gereğinden fazla önemseyen ve kamuoyu yoklamalarında çıkan sonuçların ötesinde mevcut düzeni alt etme konusunda bir değişim programı geliştiremeyen perspektifle hareket etmek, Erdoğan’a bir seçimi daha altın tepside sunmak demek.

Mesele asla sadece bir “aday meselesi” olarak basitleştirilmemeli. Ortaya, düzene teslim olmayan milyonları değişim fikrine inandıracak, hatta bizzat onun iştirakçisi haline getirecek bir siyasi hikâye ve program koymadan kazanılabilecek hiçbir zafer yok. “Tek adam yönetimi”, “tek adam muhalefeti” ile değil, halkın demokratik ve birleşik mücadelesiyle gönderilebilir. Bu da en az muhalefetin bütünlüğünü korumak kadar önemli ve o bütünlüğü korumak da büyük oranda bu mücadele hattının örülebilmesine bağlı.

BİTMEYEN GÜN: 6 ŞUBAT 2023
6 Şubat gününün 2023’ten önce Türkiye tarihinde önemli bir yeri yoktu. Ancak 2 yıl önce bu tarih, çok büyük bir acıyla özdeşleşti. Maraş merkezli depremlerin meydana geldiği o kara günde, merkezi ve yerel yönetimlerdeki idarecilerden işin ticaret tarafında yer alanlara, sorumluların ihmali ve açgözlülüğü nedeniyle resmi açıklamalara göre 53 bin 537 yurttaşımız hayatını kaybetti. Aradan geçen 2 yıllık süreye rağmen depremin yarattığı yıkım, halen ortadan kaldırılabilmiş değil. İktidar, buradan nasıl politik fayda sağlayabileceğini düşünüyor ve gösterişten ötesini önemsemiyor. Deprem bölgesinin mevcut halinin, 6 Şubat 2023’ten çok farklı olduğu sanılmasın. Zaman her yarayı kendiliğinden iyileştirmiyor. Yine elimizdeki en büyük güç, toplumsal dayanışma. Dayanışma, daimi kılındığı, hayatın olağan bir parçası haline getirildiği zaman anlamlıdır. Felaketin ikinci yılında da ilk günlerde gösterilen dayanışmayı devam ettirmek gerektiği unutulmamalı. Çünkü bu enkaz anca omuz omuza verilerek kaldırılır.

SUAT TOKTAŞ GAZETECİDİR, YERİ CEZAEVİ DEĞİLDİR
Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, 8 gündür cezaevinde. Gerekçe gösterilen gazetecilik faaliyetinden dolayı meslektaşımızın değil 8 gün, 8 dakika bile demir parmaklıkların ardında kalması zulümdür, büyük bir adaletsizliktir. Bu öyle bir haksızlık ki iktidara yakın medya unsurları bile tutuklamaya ikna olmadı. Gazetecilik, demokrasinin akciğeridir. Her ne olursa olsun memleketin onurlu habercileri, birileri rahatsız olsa da gerçeklerin peşinden gitmeye devam edecek. Suat Toktaş bunu bir kez daha kanıtladı.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.