Polatlı Gündem Haber

reklam

Çalışma hayatında dezenformasyon ve gerçekler: 23 yılda onlarca karşı devrim!

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Çalışma hayatında dezenformasyon ve gerçekler: 23 yılda onlarca karşı devrim!
82 views
05 Mayıs 2025 - 7:32
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Çalışma hayatında dezenformasyon ve gerçekler: 23 yılda onlarca karşı devrim!
“AKP hükümetleri çalışma hayatında devrimlere değil onlarca karşı devrime imza attı. AKP’nin çalışma hayatı sicilinin özü çalışma ve yaşama koşullarının daha da kötüleşmesidir. Hiçbir dezenformasyon bu gerçeği örtemez.”

1 Mayıs 2025 günü Takvim ve Sabah gibi bazı gazetelerde AKP’nin 23. 1 Mayıs’ı vesilesiyle Faruk Erdem imzalı ve “23 yılda 23 devrim “ başlıklı bir haber yayımlandı! Haberin spotunda “Türkiye’de son 23 yılda 23 büyük devrim yapıldı. Tüm sorunlar ortadan kaldırıldı. Sırada yenileri var” iddiası vardı!

Yanlış okumadınız ne tesadüf 23 yılda 23 devrim yapılmış ve “tüm sorunlar” ortadan kaldırılmış! Haberden ziyade 1 Mayıs günü için yazılmış sipariş bir propaganda ve dezenformasyon metnini andıran yazıda zorlamayla 23 konu bulunmuş ve bunlar “devrim” diye sunulmuş. Muhtemelen AKP’nin 24. 1 Mayıs’ı olsa “24 devrim” olacaktı!

Sorgulamadan uzak, detaydan ve arka plan bilgisinden yoksun olan bu propaganda metnini görünce AKP döneminde çalışma hayatında yaşanan kayıpları, karşı devrimleri listelemeye karar verdim. 23 yıla çalışma hayatında onlarca karşı devrim sığmış! Bunların hepsini tek bir yazıda ele almak mümkün değil. AKP dönemde çalışma hayatı üstüne binden fazla yazı yazdım bu karşı devrimlerin ayrıntıları orada. Bu yazılar BirGün arşivinde var. Hadi burada bu karşı devrimlerden 30’una göz atalım.

1- 1 MAYIS RESMİ TATİL OLDU AMA HUKUKSUZ TAKSİM YASAĞI SÜRÜYOR
Yükselen talepler ve yıllarca süren mücadele sonunda 2009’da 1 Mayıs resmi tatil oldu. Taksim Meydanı 2010, 2011 ve 2012’de 1 Mayıs kutlamalarına açıldı. Sendikalar kitlesel ve ortak kutlamalar yaptı. Bu ortak ve kitlesel 1 Mayıs kutlamaları hükümetin işine gelmemiş olacak ki Taksim’de 1 Mayıs 2013’ten itibaren tekrar yasaklandı. AYM ve AİHM kararlarına rağmen Taksim’de 1 Mayıs yasağı süsüyor. İstanbul’da her 1 Mayıs’ta adeta sıkıyönetim ilan ediliyor.

2- SENDİKAL HAK İHLALLERİ ARTARAK SÜRÜYOR
Haberde “Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırıldı” iddiası var. Bu bir devrim değil olsa olsa koca bir yalandır. Sendikalaşmanın önünde 12 Eylül darbesi ile getirilen engeller sürüyor. 6356 sayılı Kanun 12 Eylül ürünü düzenlemelerin çoğunu devam ettirdi. İşverenler sendikalaşan işçiyi işten atıyor. Uzun bir yargılama süresi sonunda işçi haklı çıksa bile işveren bedelini ödüyor ve işçinin sendika üyesi olmasını engelliyor. Anayasal sendikalaşma hakkı işverenler tarafından parayla satın alınıyor ve yok ediliyor. İşverenler itiraz ettiğinde toplu iş sözleşmesi işlemleri duruyor ve sendikalaşma mümkün olmuyor. Türkiye’de özel sektörde sendikalaşma oranı yüzde 7, toplu iş sözleşmesi kapsamı ise yüzde 5-6 civarındadır.

3- TÜRKİYE SENDİKAL HAKLAR AÇISINDAN DÜNYANIN EN KÖTÜ ÜLKELERİ ARASINDA
Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK’in de üyesi olduğu Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) raporuna göre Türkiye sendikal haklar açısından dünyanın en kötü 10 ülkesi içinde. Ayrıca Türkiye Hukukun Üstünlüğü Endeksine (Rule of Law) göre 142 ülke için 133. sırada. En kötü 9. ülke!

4- HAK ARAYAN İŞÇİLERE POLİS ŞİDDETİ
Sendikalaştıkları için işten atılan ve direniş yapan, ücret artışı ve hakları için eylem yapan işçilere karşı polis şiddeti uygulanıyor. Bunun onlarca örneği var. En son örneği ise Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş üyesi Polonez işçilerine uygulanan sistematik polis şiddeti ile Ankara’da Altındağ Belediye Başkanının Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş üyelerinin eylem çadırına yaptığı fiziki saldırıdır.

5- SENDİKACILARA BASKI
Türkiye halen sendikacıların tutuklandığı ve ev hapsine tabi tutulduğu bir ülkedir. Sadece son zamanlarda DİSK’in Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi tutuklandı. Eğitim Sen yöneticileri demokratik bir protesto açıklaması nedeniyle 10 gün ev hapsi verildi. Birtek-Sen Genel Başkanı Mehmet Türkmen tutuklandı ve sonra da keyfi olarak ev hapsinde tutuluyor. Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı son haftalarda birçok kez gözaltına alındı. Listeyi uzatmak mümkün…

6- GREVLER YASAKLANDI VE FİİLEN İZNE BAĞLANDI
Türkiye’de grev hakkı “grev erteleme” adı altında fiilen yok edildi. AKP hükümetleri döneminde 21 grev erteleme kararnamesiyle onlarca grev “milli güvenlik” bahanesiyle yasakladı. Grevleri yasaklanan işçi sayısı 197 bine yaklaştı. Buna karşılık AKP döneminde grev hakkını kullanabilen işçi sayısı 90 bin civarında kaldı. Cumhurbaşkanı etkili ve önemli tüm grevleri erteliyor. Ertelene grevler erteleme süresi sonunda yeniden başlayamıyor. Anayasa’da grev hakkı var ama grev hakkı fiilen hükümetin iznine bağlı hale geldi.

7- EMEKLİ AYLIK BAĞLAMA ORANI (ABO) DÜŞÜRÜLDÜ
2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı yasayla yüzde 70 ve üzerinde olan aylık bağlama oranları yüzde 50’ye aylıkların alt sınırı yüzde 35’e düşürüldü.

8- BÜYÜMEDEN EMEKLİYE AYRILAN PAY DÜŞÜRÜLDÜ
Geçmişte büyümenin yüzde 100’ü emekli aylıklarının hesabında dikkate alınırken. 2008’de bu oran yüzde 30’a düşürüldü. Emekli aylık zamlarında büyüme dikkate alınmıyor.

9- EMEKLİ AYLIKLARI DİBE VURDU
ABO’nun düşürülmesi ve emekli aylıklarında büyümenin payının azaltılmasıyla emekli aylıkları dibe vurdu. Aralık 2002’de en düşük işçi emekli aylığı 257 TL iken asgari ücret 184,3 TL’ydi. 2025’te en düşük işçi emekli aylığı 14 bin 469 TL iken asgari ücret 22 bin 104 TL. Başka söze gerek var mı?

10- EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI UYGULAMASI AYLIKLARIN SEFALET DÜZEYİNE DÜŞMESİNİN SONUCUDUR
Söz konusu yazıda “en düşük emekli aylığı uygulaması” da bir “devrim” diye sunuluyor. Oysa bu tam bir çarpıtma 2008’de AKP tarafından başlatılan sosyal güvenlik karşı devrimi sonucu emekli aylıkları sefalet düzeyine düşünce 2019’da alelacele “tamamlama” işlemi başlatıldı. Bu uygulama en alttakilerin aylıklarının kısmen artırırken diğer aylıkların aşağıya basılmasına yol açtı. 2025 yılında en düşük emekli aylığı 14 bin 469 TL olarak belirlendi. Hükümetin izlediği sıkı para politikası nedeniyle 1 lira bile yuvarlama yapılmadı. En düşük emekli aylığı 14.500 TL hatta 14 bin 470 TL bile yapılmadı.

11- EMEKLİ BAYRAM İKRAMİYESİ PULA DÖNDÜ
Emekli bayram ikramiyesi dönemin Anamuhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun önerisiyle gündeme gelmişti. Hükümet bu öneriyi sahiplendi. Ancak emekli bayram ikramiyesi 2018’den bu yana pula döndü. 2018’de asgari ücretin yüzde 62’si (1.000 TL) olan bayram ikramiyesi 2025’te asgari ücretin yüzde18’ine (4.000 TL) geriledi.

12- MEMUR EMEKLİLERİNE BÜYÜK KAZIK ATILDI
2023 seçimleri nedeniyle memurlara yapılan ilave ödeme (seyyanen zam) söz verilmesine rağmen emekli aylıklarına, emekli ikramiyelerine ve kıdem tazminatlarına yansıtılmadı. Böylece 2023 Temmuz ayında önce emekli olduğunda maaşının yaklaşık yüzde 75 civarında emekli aylığı alan bir memur bugün artık maaşının yüzde 45’i kadar emekli aylığı alıyor.

13- EMEKLİLİKTE BÜYÜK BİR ADALETSİZLİK YARATILDI
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu seçimler nedeniyle zoraki olarak çözüldü. Toplumsal talep ve seçim kaygısı nedeniyle hükümet geri adım attı ve eksikleri de olsa EYT yasasını çıkardı. Ancak EYT yasası sonrasında bu kez emeklilikte adalet sorunu (kademe) ortaya çıktı. 8.9.1999 öncesi işe girenler ile 9.9.1999 sonrası işe girenler arasında emekliğe erişim konusunda 17 ile 20 yıllık bir ayrımcılık ve adaletsizlik yaratıldı.

14- İKİNCİ SINIF MEMUR EMEKLİLİĞİ YARATILDI
Ekim 2008’den sonra işe giren kamu görevlileri için ikinci sınıf emeklilik sistemi yaratıldı. Ekim 2008 öncesi ve sonrası memur emeklileri arasında dev bir uçurum oluştu.

15- SOSYAL GÜVENLİĞE AYRILAN BÜTÇE PAYI DÜŞTÜ
Aksine iddialara rağmen AKP döneminde sosyal güvenliğe ayrılan bütçe payı düştü. SGK’ye yapılan konsolide bütçe transferleri 5510 sayılı yasanın ardından 2009’da GSYH’nin yüzde 5,2’si iken 2024 yılında 3,3’e geriledi.

16- ASGARİ ÜCRET ORTALAMA ÜCRET OLDU
AKP döneminde asgari ücret yaygınlaştı ve ortalama ücret oldu. Ortalama ücretler asgari ücrete doğru yakınsadı. Halen AB ülkelerinde asgari ücretler çalışanlar yüzde 4 civarında iken Türkiye’de bu oran yüzde 50 civarında.

17- KAMU İŞÇİSİNİN ÜCRETLERİ DÜŞTÜ
AKP döneminde asgari ücrete diğer ücretlerden daha fazla artış yapıldı. Bunun sonucunda özel sektördeki diğer ücretler ve kamu işçisinin ücretleri ile asgari ücret arasındaki makas kapandı. AKP iktidara geldiğinde ortalama kamu işçisi ücreti asgari ücretin 5,5 katı idi (bugünkü miktarla 121 bin TL) 2024 yılında asgari ücretin 2 katına düştü.

18- KIDEM TAZMİNATI ERİDİ
Kıdem tazminatı AKP iktidara geldiğinde asgari ücretin 4,8 katıydı. 2025’te 1,8 katına geriledi. Kıdem tazminatıyla ev veya araba almak hayal oldu.

19- ENFLASYON VERİLERİ GİZLENDİ
TÜİK Haziran 2023’ten başlayarak enflasyona esas madde fiyat listesini gizledi. DİSK’in açtığı dava sonucunda mahkeme TÜİK’in bu verileri açıklamasına karar verdi. Ancak TÜİK yargı kararlarına uymayı reddediyor. Enflasyon verileri üzerinde şaibe sürüyor.

20- GELİR BÖLÜŞÜMÜ KÖTÜLEŞTİ
2005 yılında 0,403, 2009 yılında 0,380 olan Gini katsayısı 2023 yılında 0,418’e yükseldi. Türkiye OECD ülkeleri için en kötü gelir dağılımına (Gini katsayısı) sahip ikinci ülke.

21- EN UZUN ÇALIŞMA SAATLERİ
Türkiye en uzun çalışa sürelerine sahip ülkeler arasında. Türkiye’de haftada 60 saat ve üzeri çalışanların oranı yüzde 21 iken, OECD ortalaması yüzde 5 civarında. Türkiye’de 1980’lerden bu yana haftalık çalışma süreleri azaltılmadı.

22- TAŞERON CUMHURİYETİ YARATILDI
Söz konusu haberde taşeron işçilerin 2018 yılında kadroya alındığından söz ediliyor. Bu doğru. Ancak 2018 cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi kadroya alına işçiler AKP döneminde taşeron şirketlerde çalıştırıldı. AKP önce kamuda taşeronlaşmayı yaygınlaştırdı. Ancak seçim öncesinde yükselen tepki karşısında geri adım attı. Kadroya alınan işçiler ikinci sınıf kamu işçisi oldu. Kadroya alınan işçilere eski kamu işçilerinin hakları sağlanmadı.

23- ZORUNLU ARABULUCULUK İLE İŞÇİ HAKLARI YOK EDİLDİ
Yazıda işçi alacakları için getirilen orunlu arabuluculuk bir “devrim” gibi sunuluyor. Oysa uygulamayı biraz bilen biri zorunlu arabuluculuk sistemin işçi alacaklarına çökmenin ve işçi alacaklarının önemli bir bölümünün gasp edilmesinin aracı olduğunu bilir. İş yargılamasında zorunlu arabuluculuk gerçek bir karşı devrimdir. Patronlar hizmet etmektedir.

24- KONUT EDİNDİRME YARDIMLARI ÖDENDİ
Evet ödendi. Ama bir sor bakalım nasıl ödendi! Tuz parasına dönerek ödendi. Enflasyon karşısında büyük kayba uğrayarak ödendi. O günlerin verilerini yayımladım. Arşivlerde duruyor.

25- İŞSİZLİK SİGORTASI FONU PATRON DESTEK FONU OLDU
Söz konusu haberde “işsizlik ödeneği devreye alındı” deniyor ve bu bir devrim diye sunuluyor. Bir başka cehalet örneği! İşsizlik sigortası 1999 yılında Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde çıkarıldı. Yasa gereği 2003 yılında uygulamanın başlaması gerekiyordu. 2003’te uygulanmaya başlandı. Kısaca İşsizlik sigortasını AKP kurmadı. Ancak AKP hükümetleri işsizlik sigortası fonunu döneminde adeta bir işveren destek fonuna döndü. AKP döneminde fondan işverene sağlanan destekler işsizlik ödeneğini kat kat aştı.

26- ESNEK ÇALIŞMA YAYGINLAŞTIRILDI
Söz konusu haberde “uzaktan ve esnek çalışma yasaya girdi” deniyor. Hakikaten bu doğru. Tam olarak böyle oldu. Ancak esnek çalışmanın çalışanlar için “devrim” olduğunu sanmak için çalışma hayatından bihaber olmak şart!

27- İŞ CİNAYETLERİ HIZ KESMEDİ
Haberde İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu bir başka “devrim” olarak sunuluyor. Kanun 2012’de çıktı ancak iş cinayetleri bütün hızıyla sürüyor. MESEM projesiyle çocuk işçiliği yaygınlaştırıldı. MESEM projesi çocukları okuldan koparırken sermaye için ucuz işgücü sağladı. Çalıştıran çocuklar iş cinayetlerinde ölmeye başladı.

28- KADINLARIN İSTİHDAMA KATILIMI YERLERDE SÜRÜNÜYOR
Türkiye kadınların istihdama katılımı konusunda OECD sonuncusu. OECD ortalaması yüzde 64, Avrupa ortalaması yüzde 70’in üzerindeyken Türkiye’de kadınların istihdama katılımı yüzde 32 civarında.

29- TÜRKİYE TARİHİNİN EN BÜYÜK ÖZELEŞTİRMELERİNİ AKP YAPTI
Cumhuriyetin 63 yılda biriktirdikleri 1986’dan bu yana 71 milyar dolara parsel parsel satıldı. AKP’nin özelleştirme payı yüzde 89!

30- SOSYAL DİYALOG YOK EDİLDİ
Türkiye sosyal diyalog mekanizmaları hep zayıftı. AKP döneminde var olan mekanizmalar da iyice işlemez hale getirildi. Örneğin bir Anayasal kurum olan Ekonomik ve Sosyal Konsey 2009’dan bu yana 16 yıldır hiç toplanmadı.

AKP’nin çalışma hayatı siciline onlarca başka madde eklemek ve listeyi uzatmak mümkün. Ancak bunun için bir gazete yazısı yetmez. AKP’nin çalışma hayatı sicilinin özü çalışma ve yaşama koşullarının daha da kötüleşmesidir. Aksini iddia edenleri yazdıklarımı çürütmeye davet ediyorum. Yapamazlar! Çünkü yazıklarımın hepsi belgeye hepsi veriye dayalı. AKP çalışma hayatında devrimlere değil onlarca karşı devrime imza atmıştır. Hiçbir dezenformasyon girişimi bu gerçeği örtemez.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.