Polatlı Gündem Haber

reklam

CIA ürünü Cihatçılar vahşet saçıyor

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
CIA ürünü Cihatçılar vahşet saçıyor
112 views
09 Mart 2025 - 8:07
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Cihatçılar vahşet saçıyor
ABD desteğiyle yönetime getirilen cihatçı HTŞ güçleri azınlıklara yönelik saldırılarını sürdürüyor. Colani önderliğindeki CIA ürünü HTŞ güçleri, Lazkiye ve Tartus’ta Alevilere yönelik saldırılarda bulundu, yüzlerce insan katledildi. Saray rejiminin de desteklediği cihatçılar, saldırıları ‘istikrar’ maskesi altında meşrulaştırmaya çalıştı. Katliamın durdurulması için sol sosyalist yapılar tepki gösterirken bu mezhepçi karanlığın dünyanın her tarafını yakacağı vurgulandı.

ABD ve İsrail’in bölgedeki yeni dizaynı sonucu devrilen Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın ardından yönetime getirilen gerici HTŞ güçlerinin bölgedeki azınlıklara yönelik saldırıları sürüyor.

BOP’un yeni aşaması olarak devreye sokulan, Saray rejimi tarafından da sevinç nidalarıyla karşılanan cihatçı HTŞ güçleri ‘yeni Ortadoğu düzeninin’ aparatı olarak sahne almaya devam ediyor.

Emperyalistlerin ve yerli işbirlikçilerin eliyle, demokrasi ve özgürlük safsatalarıyla desteklenen cihatçı güçler, bölgede mezhepçi ve gerici politikaları hâkim kılmaya çalışırken arkasına sığındıkları ‘istikrar’ bahanesiyle bölge halkları arasındaki savaşı körüklemeye de devam ediyor.

HTŞ güçlerinin yönetimi ele geçirmesi bizzat AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından da ‘devrim’ niteliğinde bir gelişme olarak tanınırken, cihatçı örgütün lideri Colani da adım adım uluslararası kamuoyunda muhatap ilan edildi.  Artık bölgede savaşın biteceği, barışın hakim kılınacağı hikayesi ise şimdiden tüm geçerliliğini yitirdi.

ABD destekli cihatçı Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) örgütü, son günlerde Alevileri hedef alan saldırıların artmasının ardından Lazkiye, Dera, Humus ve Tartus’ta çatışmalar yaşanmaya başlandı. Çatışmaların “Suriye ordusu” adı altında toplanan HTŞ güçlerinin, Lazkiye ve Dera ilinde son iki günde silahlarını teslim etmeyi reddettiği ileri sürülen gruplara yönelik operasyonlarıyla başladığı bildirildi.

HTŞ güçlerinin ağırlıklı olarak Alevilerin yaşadığı Lazkiye kentinde, silah kaçakçılığıyla suçladığı bir genci zorla gözaltına almasının ardından silahlı bir grup Beyt Ana köyünde gencin alıkonulduğu HTŞ konvoyuna saldırdı. Saldırıda en az 11 HTŞ askeri öldü. Ardından başlayan çatışmalarda ise en az 311 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Lazkiye Deniz Kuvvetleri Komutanlığı dahil çok sayıda askeri tesisin silahlı grupların eline geçtiği belirtiliyor.

311 SİVİL KATLEDİLDİ
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), cihatçı HTŞ’ye bağlı güçlerin gerçekleştirdiği beş ayrı katliamda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 311 sivilin katledildiğini aktardı. SOHR’a göre Tartus kırsalıındaki Baniyas şehrinde aralarında 10 kadın ve 5 çocuğun da bulunduğu 60 sivil, büyük bir saldırıda kurşuna dizilerek infaz edildi. Latakia kırsalındaki Beyt Ana’da 7 sivil doğrudan ateş açılarak öldürüldü. Lazkiye kırsalındaki Al-Shir köyünde 24 sivil toplu şekilde infaz edildi. Yine Lazkiye’ye bağlı Al Mukhtariya köyünde 38 sivil yakın mesafeden vuruldu. Al Haffa kasabasında 7 sivil ağır kafa ve göğüs yaralanmaları nedeniyle hayatını kaybetti. Tartus kırsalındaki Yahmur’da iki genç bölgeden kaçmaya çalışırken öldürüldü. Hama kırsalındaki Salhab’da Şeyh Şaban Mansur ve oğlu evlerinde tutuklandıktan sonra idam edildi. Lazkiye’nin Qarfis köyündeki evleri hedef alan bir saldırıda 22 sivil öldürüldü.

‘CİHAT’ ÇAĞRILARI
Öte yandan HTŞ, Humus ve Tartus’ta “güvenlik” gerekçesiyle sokağa çıkma yasağı ilan etti. Çatışmaların ardından camilerden “cihat” çağrıları yapıldığı bildirildi. HTŞ çatışmaların yaşandığı bölgelere ağır silahlı takviye birlikler gönderiyor. HTŞ’nin kontrolündeki SANA Haber Ajansı, HTŞ güçlerinin Tartus’a da girdiğini duyurdu. Kardaha kenti civarındaki kuşatmanın da kırıldığı bildirildi. Bazı kentlerde ise dün akşam HTŞ’ye destek gösterileri düzenlendi.

Suriye’de yeni hükümetin cumhurbaşkanı olarak atanan Colani, Lazkiye’deki çatışmalara yönelik açıklama yaptı. Colani, çatışmalardan ‘Esad kalıntısı’ dediği kesimleri sorumlu tutarken kendi güçlerini tebrik etti. Colani, Lazkiye’de Alevilere yönelik işkence, kaçırma ve infaz gibi iddialar hakkında ise sessiz kaldı.

OPERASYONLAR SÜRECEK
Suriye’deki geçici yönetimin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Hasan Abdulgani de SANA’ya yaptığı açıklamada, “Durum tamamen kontrol altındadır, operasyonlar planlandığı şekilde hassasiyetle yürütülmektedir ve endişeye mahal yoktur. Devlete silah teslim etmeyi reddeden herkes, kesin ve tavizsiz bir karşılık görecektir” dedi.

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, Suriye Cumhurbaşkanı Colani’yi “El Kaide bağlantılı bir terörist” olarak nitelendirerek, “Gerçek yüzünü gösterdi, sivil halka karşı korkunç suçlar işliyor” dedi. Katz, İsrail’in Suriye’den gelebilecek tehditlere karşı kendini savunacağını vurguladı.İran Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Erakçi, Lazkiye ve çevresinde yaşanan olaylara ilişkin, “yeni Suriye yönetiminin tüm etnik grupların güvenliği ve haklarını korumakla yükümlü” olduğunu söyledi.

EMPERYALİZMİN VE İŞBİRLİKÇİLERİNİN YENİ DİZAYNI KAN VE SAVAŞ DEMEK
“Suriye’de zafer söylemi etrafında oluşturduğu yalancı bahar havasının dağıldığı ve çatışmaların yeniden alevlendiği görülüyor” diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Suriye’de son zamanlarda yaşanan çatışmalara ve yükselen Alevi katliamı endişesine dair “Şam’ı sonuç alıcı girişimlerde bulunmaya davet ediyoruz” dedi.

İktidara da çağrı yapan Özel, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini bu konuda daha etkin davranmaya, sivil kayıpların önlenmesi için Şam yönetimi nezdinde sonuç alıcı girişimlerde bulunmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

MEZHEPÇİ KARANLIKLA MÜCADELEYE
SOL Parti’den yapılan açıklamada da AKP’nin HTŞ desteğinin altı çizildi. Açıklamada, “Suriye’deki Alevi Katliamını Lanetliyoruz CIA’nın ürünü HTŞ, Amerika ve Batı’nın boynuna kravat takıp sahneye sürdüğü; ülkemizde Saray’da ağırlanan Colani önderliğinde Suriye’de katliamlar düzenliyor. Alevi nüfusunun yoğunlukta yaşadığı Tartus, Hama, Lazkiye ve Ceble’de çihatçı çetelerin işkence ve katliamlarını lanetliyoruz. Bu katliamlar karşısında AKP HTŞ’ye desteklerini sunmaktan geri durmadı. Bu da ülkemizin BOP sahnesinde içine sürüklendiği mezhepçi-çihatçı karanlıktan çıkmasının ne kadar acil olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Amerikan’ın şimdi İsrail’le birlikte “yeni Ortadoğu düzeni” olarak ileri sürdüğü BOP’un bu yeni sahnesinin halklara şimdi Suriye’de yaşanan katliamlarda da görülen kan ve zulümden başka bir şey getirmeyeceği ortadadır. Emperyalizme ve onun işbirlikçilerinin ülkemizi de adım adım kuşatan bu Ortaçağ cehennemine karşı gerçek bir özgürlük ve barış için; cihatçı karanlığa karşı laiklik ve halkların kurtuluşu için mücadele edeceğiz” ifadeleri yer aldı.

DEM Parti’den yapılan açıklamada da, “Kendilerini ‘Suriye Ordusu’ olarak tanımlayan HTŞ’li selefi grupların, Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde gerçekleştirdiği bu katliamı kınıyoruz. Sivillerin ve yaşam alanlarının doğrudan hedef alındığı, medyaya yansıyan görüntülerle de kanıtlanmıştır” denildi.

DİKTATÖRLÜĞE DESTEK VERMEYİN
TİP, açıklamasında ise şunlar yer aldı: “İnsan haklarına dayanan, yurttaşlık hukukunun egemen olduğu bir Suriye, Ortadoğu ve Türkiye için önemlidir. Uluslararası toplumu yeni diktatörlüğün mezhepçi şiddetine karşı ses vermeye, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ise bütün bunlar hiç yaşanmıyor gibi davranmaya son vermeye, Şam’daki yeni diktatörlüğe destek vermekten uzak durmaya çağırıyoruz.

Suriye’deki Alevi katliamına ilişkin TKP açıklamasında, “Suriye’de aleviler, çocuklar, kadınlar, korumasız insanlar öldürülüyor. Ülkemiz bu denklemden çıkmalı, iktidar Suriye’de cihatçıları desteklemekten vazgeçmelidir. Çünkü dincilikle barış gelmez. ABD’nin el attığı, İsrail’in kazandığı yerde savaş bitmez, katliamlar durmaz” denildi.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül ise yaşananlara tepki gösterdi. Bülbül, “Alevi düşmanı, insanlık düşmanı caniler Suriye’ye eşitlik, özgürlük, adalet getiremez” dedi.

Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan da yaptığı açıklamada “Suriye’de gelen haberler, HTŞ’ye verilen desteğin ülkede cihatçı güçlerin hedefinde olan halk kesimlerine yönelik saldırılar başta olmak üzere, dışlayıcı tüm politikalara da destek anlamına gelmektedir. Türkiye’de AKP iktidarı, HTŞ yönetiminden desteğini çekmelidir. Suriye’deki tüm halkların irade ve taleplerinin yansıyacağı demokratik bir yeni yönetimin inşası, Türkiye halklarının da çıkarına olandır.” ifadelerini kullandı.

KATLİAMLARA YOL VERİYORSUNUZ
Emek Partisi Hatay İl Örgütü yaptığı yazılı açıklamada talepler sıralandı açıklamada şunlar kaydedildi:

Suriye’yi yeni gerilim ve çatışmalara sürükleyen, etnik ayrımları derinleştiren, katliamlara yol açan, sivil halkı tehdit eden katliamcı, ayrıştırıcı, tehditkâr politikalara derhal bir son verilmeli.

Türkiye bu katliamlardan sorumlu olan güçleri desteklemeyi bir an önce bırakmalı,

Türkiye işçi sınıfına ve emekçi haklara çağrımızdır. Suriye’de HTŞ yönetimiyle birlikte Suriye halklarının başta canları olmakla beraber kimlikleri, inançları tehlikededir. Bize düşen görev halkların direnişlerinin yanında olmak ve bölgedeki katliamları durduracak bir mücadele örgütlemektir.”

***

YANDAŞ YAZARDAN SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞI YAZISI
AKP’ye yakın yayın organlarından Yeni Şafak’ın yazarı İsmail Kılıçarslan, Suriye’de son dönemde yaşananlara ilişkin CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yaptığı açıklama üzerine provokatif bir yazı kaleme aldı. Kılıçarslan, HTŞ yönetimine bağlı güçlerin saldırılarını “Nusayriler, dini inançları bakımından değil, emperyalizme yaptıkları köpekliğin bir sonucu olarak hala Suriye’de sivil insan öldürecek kadar alçak oldukları için gebertiliyorlar. Başka bir şey değil” diyerek savundu.

Kılıçarslan Özel’i çağrısı üzerinden hedef almaya şöyle devam etti:

“Ama işte Özgür Özel, bir kez bile Suriye’nin onurlu halkının yanında durmaya tenezzül etmiyor. Varsa yoksa “Alevilere saldırı” zagonu.

Halbuki Nusayri teröristlerin, şebbiha köpeklerin Suriye’de an itibariyle yapmaya çalıştıkları şey, Suriye’de İsrail’e alan açmaya çalışmak. Çocuklarımızı öldüren dört ayaklı sokak köpekleri meselesinde de çocuklarımızı değil, köpekleri savunuyor bunlar. Demek fıtrat değişmiyor.”

GERİCİLERİN SALDIRILARINA AKP’DEN TAM DESTEK
Saray rejiminin de koruyup kolladığı HTŞ güçlerinin alevi katliamı sürerken Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli saldırılara ilişkin HTŞ güçlerini destekledi. Keçeli, “Lazkiye ve Çevresinde Yaşanmakta Olan Gelişmeler Hakkında” başlıklı bir açıklama yaptı ve “Türkiye, Suriye yönetiminin yanında olmaya devam edecektir” dedi.

Açıklamada “Suriye’de güvenlik ve istikrarın tesisi amacıyla yoğun bir gayret ortaya konulmaktadır. Böylesi kritik bir dönemde, Lazkiye ve çevresinde yaşanan gerilim ve güvenlik güçlerinin hedef alınmış olması, Suriye’yi geleceğe birlik ve beraberlik içinde taşıma yolundaki çabalara zarar verebilecek niteliktedir. Bu tür kışkırtmaların, Suriye’nin ve bölgemizin huzuruna karşı bir tehdit haline gelmesine izin verilmemelidir. Suriyelilerin barış ve refah içinde yaşama hakkını hedef alan her türlü eylemin karşısındayız. Türkiye, Suriye halkının ve yönetiminin yanında olmaya devam edecektir” ifadeleri yer aldı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da HTŞ’ye destek açıklaması geldi. Açıklamada, “Suriye hükümetinin güven ve istikrarın yanı sıra iç barışı korumak için atacağı adımları desteklediği” kaydedildi.

***

EN AZ 1700 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ
Rûdaw TV’de Nûroj bültene bağlanan Suriyeli gazeteci Kenan Weqaf Suriye’nin kuzey batısındaki sahil illerdeki durumun büyük ölçüde sakin olduğunu, ancak çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini belirtti.

Kenan Weqaf, “Misyaf köyünden güneydeki Lazkiye köylerine kadar tüm köylerde sivil kayıplar var.” dedi. Kenan Weqaf sivil kayıpları belgeleyen videoların kendisine gönderildiğini ve şu ana kadar 1700 kişinin öldüğünün belgelendiğini söyledi. Suriyeli gazetecisi şunları dile getirdi:

“Bizler, soykırıma uğradık ve bunu Alevi Soykırımı olarak adlandırıyoruz. Bu acı, Holokost ve Halepçe soykırımlarıyla aynı derecede tarihsel bir trajedi olarak hatırlanacaktır. Dünya toplumundan bu katliama son verilmesi için yardım bekliyoruz.

Alevi toplumunun Esad’ın düşüşünden sonraki ilk günden itibaren iktidara barış elini uzattığını ve bölgelerin, silahlarını yeni yönetime teslim ettiğini söyleyen gazeteci Kenan Weqaf, “Dolayısıyla ilk kurşun sıkma Alevilerden olmadı. Bu olan bir halk isyanıdır. ‘İlk direniş Dalî ve Beyt Ana köylerinde başladı’ deniyor. O isyanın nedeni sosyal medya üzerinden yeni yönetime eleştirilerde bulunan köyden birinin güvenlik güçlerince tutuklanmaya çalışmasıydı” şeklinde konuştu.

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.