Polatlı Gündem Haber

reklam

Hayri Kozanoğlu… Erdoğan’ın 3 devri

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Hayri Kozanoğlu… Erdoğan’ın 3 devri
45 views
20 Mayıs 2025 - 9:43
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Erdoğan’ın 3 devri
Mustafa Sönmez’in “Sona Doğru AKP, Erdoğan’ın 3 Devri” kitabı kapsamlı veriler ve büyük resmi görmeyi kolaylaştıran zengin tablo ve grafiklerle Türkiye ekonomisinin son 23 yılı için derinlikli bir malzeme sunuyor.

Tam 23 yıldır AKP cenderesinden geçiyoruz. Bunun ekonomiye yansımalarını dönem dönem kur çalkantıları, yüksek enflasyon, faiz tartışmaları, epey gerilerde kalmış olsa da görece istikrarlı dönemlerle doğrudan kendi yaşamlarımızda hissettik. Ancak sürenin uzunluğundan Erdoğanlı yılların ekonomisini kronolojik olarak tam bir netlikle sıralamakta, dönemselleştirmekte, gelişmelerin siyasi arka planını hatırlamakta zorluk çekiyor olabiliriz.

Ekonomist Mustafa Sönmez, “Sona Doğru AKP Erdoğan’ın 3 Devri” adlı kitabıyla tüm bu yılları, ekonomi-politik bir yaklaşımla ayrıntılı bir biçimde gözler önüne seriyor. Ekonomik-Politik derken, ekonomideki gelişmeleri aynı dönemin politik dinamikleriyle, verilen kararların sınıfsal izdüşümleriyle, AKP’nin değişen ittifak ilişkilerinin yansımalarıyla, farklı toplum kesimleri açısından seçim süreçlerinin ekonomik tercihleri nasıl belirlediğini göz önünde bulundurarak ele alan bir anlayıştan söz ediyoruz.

TEK ADAM REJİMİ GERİLİYOR
Değerli arkadaşım Mustafa Sönmez’e göre, 2018 seçimleriyle birlikte başlayan tek adam rejiminde Erdoğan siyaset, ekonomi ve kültürel yeniden üretimi kontrol etmekte çok zorlanıyor ve iktidarı önemli kayıplar veriyor. AKP’nin bir hükümet olmakla kalmayıp, bir “rejim” inşa süreci içinde olduğunu yaşayarak öğrendik. Bu rejimin “tek adam Erdoğan” diktatoryasına dayanan, ideolojik olarak Sünni-İslam hayat tarzını dayatan, toplumdaki farklı inanç, kültür, cins, etnik kimliklere tahammül gösteremeyen; ekonomik olarak da emek-karşıtı, piyasacı, neoliberal, kayırmacı, kamu varlığı talancısı, bölgesel emperyalist karakteri daha ilk 10 yılında netleşti ve belirli direnmelere karşın, sonraki yıllarda da topluma dayatıldı. Bu yapının daha fazla dayatma ile ayakta kalma ihtimali yüksek değil. Tüm devlet baskı ve ideolojik kurumlarını hukuksuzca kullanarak yıllardır sürdürülen bu dayatmanın toplumu çok yorduğu ama yine de umduğu gibi teslim alamadığı açıkça gözleniyor ve artık, ilerlemeden çok bir gerileme içindedir bu yapılanma.

DİRENİŞ HAREKETİ YÜKSELİŞTE
Sönmez, 19 Mart darbe girişimi sonrası toplumun verdiği refleksi de şöyle betimliyor: Erdoğan’ın iktidarda kalmak için her şeyi yapabileceğini göstermesiyle; işinin, tapusunun, okulunun, diplomasının, geleceğinin, tüm yasal haklarının tehlikede olduğunu gören her kesimden halk, öğrenci, öz savunma refleksi gösterdi. Daha da önemlisi, bu darbenin, belki de artık seçme-seçilme hakkının gasp edilmesi anlamını taşıması ve buna verilen tepki oldu.

Direniş dinamiğini de şöyle analiz ediyor:

Üniversite gençliğinin de yığınlar halinde katılımıyla büyüyen sokaklar mücadeleyi CHP-Cumhur ittifakı alanından, daha geniş çerçeveye taşıdı. Giderek büyüyen ve tüm kentlere yayılan kitle hareketi, CHP ve diğer örgütlü muhalefet güçleri ile etkileşim içerisinde ilerledi ama tam da CHP’nin kontrolü sınırları içine hapsolmadı. Sosyalist siyasetlerle olumlu bir ilişki kuran kitleler, CHP’yi de giderek sokağı ve fiili direnişi öne çıkaran bir direniş hattına doğru çekti. Direnişin moral merkezi İBB’nin Saraçhane’si olmakla birlikte tüm üniversite kampüsleri direniş odakları haline geldi.

TATLI HAYAT DÖNEMİ
Şimdi gelelim AKP’nin üç dönemine. Kitap birinci dönemi 2002 seçimlerinden 2012 sonuna kadar uzanan “Tatlı Hayat” dönemi olarak adlandırıyor. İkinci dönem, 2013-2017 yıllarını içeren “Geçiş Dönemi” diye niteleniyor. Üçüncü dönem ise, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilen 2018’de başlayıp günümüze dek süren “Tek Adam Dönemidir.”

Birinci dönem, yani “Tatlı Hayat” dönemi alt sınıflar için kullanılmıyor elbette. 2001 krizinden sonra IMF-Kemal Derviş tarafından tasarlanan ekonomi programı AKP iktidarına miras kalır. Yüksek faiz politikasıyla enflasyonu yüzde 80 bandından yüzde 30’lara çeken, döviz fiyatlarını da sakinleştiren reçete aynen uygulanır.

Babacan kaptanlığında IMF ile uyumlu bir rotada dış kaynak girişi de sağlanır. Topluma verilen “Muhafazakar Demokrat” imajı sol liberal çevrelerden destek bulurken, Fettullah Gülen cemaati ile uyumlu bir icraat yürütülür.

İlk devrin kaynak girişine dayalı hızlı büyümesi, düşen enflasyon ve görece ekonomik istikrar, kitlelerde 2001 ölümünden sonra sıtma gibi AKP seçeneğini ehveni şer yaptı ve kitle desteğinde artışı da getirdi. Düzelen kamu maliyesi üstünden iyileştirdiği cilalı sağlık ve koruma politikaları da bunda etkili oldu.

GEÇİŞ DÖNEMİ
2013-2017 arasını kapsayan bu dönem tek adamlığa geçiş sürecidir. İlk devrin rüzgarı yavaşlasa da enflasyon yüzde 9 ortalamada düşük tutulabildi. Döviz atakları dış kaynak sayesinde savuşturulabildi ve iç pazara dönük büyüme sağlanabildi.

Hem özelleştirmeler hem onun türevi kamu özel işbirliği projelerinde, kamusal kaynaklar, varlıklar daha çok AKP’ye yakın duran sermaye gruplarına tahsis edildi. Dönemin yüzde 6’yı bulan büyümesinde inşaat lokomotif sektör olarak öne çıktı, sanayiye de yön verdi. Altyapı yatırımları hız kazanırken, iç pazara yönelik büyüme cari açığı tetikledi. Dünya konjonktürü de dış finansman bulmayı zorlaştırdı. 2015 seçimleri ardından MHP ile kurulan ittifak hukuksuzlukta, despotlukta sınır tanımamaya başladı.

2013 Gezi protestosu ile “Muhafazakar Demokrat” maskesi düşen AKP, Fetullah Gülen cemaati ile de hesaplaşarak eski ortağını saf dışı bıraktı. Bu kesime yakın banka ve şirketler TMSF’ye devredildi, sonra da satıldı.

TEK ADAM DÖNEMİ
Kuvvetler ayrılığı ilkelerini çiğneyen başkanlık sisteminde, TÜSİAD dahil tüm baskı gruplarını sindirdi. Türk-İş, TOBB, esnaf örgütlerini sopa-havuç politikaları ile yanında tuttu.

2018’de başlayan Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde önce damadı Albayrak’ı ekonominin başına getirdi. İstediklerine tam karşılık bulamayınca onu azledip, Ağbal-Elvan ekibiyle değiştirdi. Sonra uyguladıkları faiz politikasına tepkiyle onları da gözden çıkardı.

2023 Mayıs seçimlerine kadar Nebati-Kavcıoğlu ikilisiyle seçim odaklı bir para ve kur politikasıyla ileriye dönük büyük kırılganlıklar yaratmayı göze alarak seçmen desteğini sağladı ve iktidarda kalmayı başardı.

İstikrar programı uygulamakla görevlendirdiği Mehmet Şimşek’in politikaları zaten yolunda gitmezken, 19 Mart sonrası yeniden döviz tırmanışı, enflasyonda ivmelenme, faizlerin artırılışı karşı hamlesiyle ekonomide durgunluk, işsizlik tehlikesi baş gösterdi.

“Sona Doğru AKP” kitabı, kapsamlı veriler, ayrıntılı istatistikler ve büyük resmi görmeyi kolaylaştıran zengin tablo ve grafiklerle Türkiye ekonomisinin son 23 yılını irdelemek isteyenlere derinlikli bir malzeme sunuyor. Kendi adıma her satırını büyük bir ilgi ve dikkatle okuduğumu söylemeliyim.

Mustafa Sönmez, “Sona Doğru AKP Erdoğan’ın 3 Devri, Nota Bene Yayınları İstanbul 2025.”

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.