Rejimin tercihleri Antep’te kendini gösterdi: Sermayeye kalkan, emekçilere kafes
Antep Başpınar sanayi bölgesinde 2 bin tekstil işçisinin 10 gündür yaktığı direniş ateşi iktidarı rahatsız etti. Antep Valiliği AKP’li Çelikaslan’a sahip çıktı, kentte eylemleri yasakladı. İşçiler yasağı tanımadı. Emekçiler kolluk kuvvetlerinin zoruyla Çelikaslan fabrikasının tel örgülü alanına hapsedildi. BİRTEK-SEN Başkanı Türkmen “Ekmek kavgamız durmayacak” dedi.
Antep Başpınar ilçesinde bulunan Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) kurulu tekstil fabrikalarında Ufuk Halı direnişiyle başlayan iş bırakma eylemleri diğer fabrikalara yayılırken Gaziantep Valiliği dün gece her şeyi yasakladı. Gece 01.00’de jandarma ve polis eşliğinde haklarını aramak için direnen 2 bin işçinin nöbet tuttukları direniş çadırları toplatıldı. Birleşik Tekstil, Deri ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen, yasak getirildikten sonra yaptığı açıklamada “Yasağı tanımıyoruz ”dedi.
BİR KEZ DAHA SERMAYE
Antep’te Başlayan Başpınar direnişi rejimi özetleyen en somut direnişlerden oldu. İktidara geldiklerinden beri sermayeyi önceleyen politikalar yürüten halka ise gericiliği dayatan AKP’nin tüm yaptıkları bu direnişte kendini gösterdi. AKP’li vekil Çelikaslan’ın kardeşi “Bizim sayemizde zengin oldunuz” diyen işçilere “Bana servetimi Allah verdi” diye yanıt verdi. Son olarak dün de Antep’te devleti temsil ettiği iddia edilen Vali hem AKP’li Çelikaslan hem de diğer patronları korumak için Organize Sanayi Bölgesi’ndeki tüm eylem ve etkinliklere yasak getirdi. Buna karşın işçiler bu yasağı tanımadıklarını dile getirdi.
Gece geç saatlerde gelen yasağın ardından jandarma ve polislerce önce AKP’li Milletvekili İrfan Çelikaslan’ın fabrikalarının önünden başlayarak direnişçilerin zorla çadırları kaldırıldı. İşçilere müdahalenin ardından açıklama yapan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, “Valilik de hükümet de bir kez daha sermayenin yanında. İçerideki işçilerden aldığımız bilgiye göre AKP’li patronların toplantısından sonra bu yasak getirildi” ifadeleri AKP’li Milletvekili Çelikaslan’ın 4 fabrikası varken “Bu zenginliği Allah verdi Allah” sözlerini hatırlattı.
BASKILARINIZ DURDURAMAZ
BirGün’e konuşan Türkmen, iktidarın ve patronların, emekçilerin yaktığı ve alevini körükleyeceği direniş ateşinden korktukları için bu yasak kararını getirdiklerini ifade etti. Türkmen, yasağın işçi sınıfına hiçbir etkisi olmadığını söyleyerek “Bu yasağı kabul etmek demek köleliği de kabul etmek demektir. İstedikleri kadar yasak getirsinler, işçilerin iradesi kırılmadıktan sonra biz hakkımızı aramaya, direnmeye devam edeceğiz. Polis müdahalelerine, gözaltı tehditlerine rağmen basın açıklamamıza 400 işçi geldi. Gelmek isteyen bin işçi polisler tarafından engellendi. Ben buradan sesleniyorum, sizin şiddetiniz bizim ekmek mücadelemizi kıramayacak, gücünüz buna yetmeyecek. Vali de olsa biz yasak falan dinlemiyoruz” diye konuştu. Türkmen, bugün 11:00’de Demokrasi Meydanı’nda tüm işçilerle toplanacaklarını ve yurttaşların, siyasilerin de desteklerini beklediğini aktardı.
BU YASAĞI İŞÇİLER TANIMADI
Direnişin ilk gününden itibaren işçilerin yanında yer alan EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca ise şunları söyledi: “Antep işçileri, artık yalnızca kendi fabrikalarında sınırlı bir mücadele vererek kalıcı kazanımlar elde edemeyeceklerini önceki yıllardaki deneyimlerinden biliyor. Daha önce patronların müftüden kolluk güçlerine, iktidarın yerel temsilcilerinden kaymakama kadar birleşerek kendilerine karşı bir kalkan oluşturduğunu defalarca gördüler. Bu nedenle, insanca yaşanacak bir ücret talebiyle birleşen işçilerin bugün AKP Milletvekili İrfan Çelikarslan’ın fabrikasının önünde gerçekleştirdiği eylem büyük önem taşıyordu.
İlk günden, yani 5 Şubat’tan bu yana 17’den fazla tekstil, dokuma ve halı fabrikasında direniş gerçekleşti. İşçiler iş bıraktı. Ancak Antep Valisi Kemal Çeber’in, mevcut anayasal hakların sınırlarını dahi aşan hukuksuz yasak kararına rağmen işçiler bu yasağı tanımadı. Yasak kararından sonra polis, jandarma ve çevik kuvvet eşliğinde direniş çadırları zorla boşaltıldı, çadırlar söküldü. Ancak Canan Tekstil ve Zeki Mensucat gibi fabrikalarda işçiler, yasak kararına karşı çıkarak iş bıraktı ve direnişe güç kattı.”
İnsanca yaşamak isteyen işçilere “Bir yevmiyenin peşine düştünüz” denildiğini aktaran Karaca şöyle devam etti: “İşçileri bir makineden dahi değersiz gören patronların sömürüsüne bir de patronların borazanlığını yapan basının propagandası eklendi. Antep’teki patronların kâr ve ihracat rekorlarını bütün kentin huzuru gibi sunan bu yandaş kalemşörlere karşı da işçiler mücadele ediyor.
Üstelik bu bahsedilen fabrikaların patronlarının çoğu, İSO 500 listesinde yer alırken, işçiler milyonlarca lira vergi öderken, yıllarca vergi bile vermediler. ‘Zenginliğimi Allah verdi’ diyen Antep Milletvekili İrfan Çelikarslan’ın kardeşi, işçilerin emeği, alın teri ve sömürüsüyle böyle büyüyüp devleşti. Ancak işçiler artık bu numaralara kanmıyor. Antep işçisi çok iyi biliyor ki; metal işçileri grev yasağını delerek nasıl kazanımlar elde ettiyse, lokavt kararını nasıl geri çektirdiyse, kendileri de birlik olursa ve yan yana gelirse işte o zaman Antep’e gerçekten huzur ve mutluluk gelir. Patronların koruyucu melekliğini yapan, fuar fuar gezip patronlara teşekkür eden Vali Kemal Çeber’in hukuksuz yasağı da ancak böyle aşılır. Antep işçisi, kendi deneyiminden, birbirinden ve Türkiye işçi sınıfının dört bir yanda kölelik ve sefalet koşullarına karşı biriktirdiği mücadelelerden öğreniyor.”
200 BİN İŞÇİYE GREV YASAĞI
Ülke genelinde açlık ve sefalete mahkûm edilen emekçiler dört bir yanda haklarını aramak, insanca yaşamak için greve çıkarken AKP rejimi, işçinin değil patronların yanında olmaya yıllardır sürdürüyor. Geçen yıl Cumhurbaşkanı kararıyla Birleşik Metal-İş sendikası tarafından alınan ve bir bölümü henüz uygulamaya bile başlanmayan 4 şirkete ait 10 işyerindeki grevler “milli güvenliği bozucu nitelikte” görüldüğü için 60 gün süreyle“ ertelemişti. Grevin daha da büyüyeceği ön görülerek verilen bu karar emekçilerin hak arayış mücadelesini durduramadı. Patronları kıramayan AKP döneminde grev hakkını kullanabilen işçi sayısı sadece 90 bin civarında kalırken grevi yasaklanan işçi sayısı 200 bine yaklaştı. AKP, adeta bir grev yasaklama partisine dönüştü. AKP’nin başa geldiği ilk yıllarda grev erteleme kararları Danıştay tarafından hukuka aykırı bulunsa da rejim hukuku tanımayarak yıllardır sermaye sahibi patronlar için elinden geleni yapmayı sürdürdü. Her kararında yasakları uygulamaya, işçinin haklarını, iradesini ve yasaları yok saymaya devam etti.
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından ilan edilen OHAL döneminde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın patronlarla gerçekleştirdikleri bir toplantıda “OHAL’i grev yasakları için kullandık” ifadesi de rejimin tavrının en net şekilde özeti oldu. OHAL’in ardından 2017’de 23 bin 800, 2018’de 130 bin 890 işçinin grevi yasaklandı.
∗∗∗
YETKİ İTİRAZINI GERİ ÇEK
Alman şirketi Digel Tekstil’de sendikalaşmalarının ardından işten çıkarılan işçilerin mücadelesi sürüyor. Almanya Federal Cumhuriyeti Başkonsolosluğu önünde bir araya gelen işçiler, eylem gerçekleştirdi. Eylemde konuşan Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, “Ülkemiz artık yol geçen hanı oldu. 7 arkadaşımızın iş akdini feshettilerr. Ya o yetki itirazını geri çekeceksin ya da o fabrikada üretim yapamayacaksın” dedi.
∗∗∗
VERGİ ÖDEMEDİ, KAYNAK AKTARILDI
AKP’li Çelikaslan’ın sahibi olduğu Şireci Türkiye’nin en büyük 261’inci sanayi şirketi konumunda. Şirket 2023 yılında 1,7 milyar TL faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr (FAVÖK) elde etti. Evrensel’de yer alan habere göre Şireci’nin 2021 yılında vergi matrahı 137 milyon 140 bin TL iken, ödediği kurumlar vergisi tutarı sadece 9 bin 431 TL oldu. Şirket 2022 ve 2023 yıllarında ise hiç vergi ödemedi. Üç yılda sadece 9 bin 431 lira vergi ödeyen şirket, doğrudan kaynak aktarıldı. Pamuk üretimi için 2023’te 2,9 milyar TL’lik yatırım yapan şirkete faiz desteği, 10 yıl gelir vergisi stopajı desteği, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, 10 yıl sigorta primi desteği, 12 yıl sigorta primi işveren hissesi desteği sağlandı. Şirkete ayrıca yüzde 90 vergi indirimi yapıldı. Yatırımın yüzde 55’lik bölümü (1.6 milyar TL) ise hazine tarafından karşılandı. Şirkete 2022 yılında verilen teşvik ile de gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası sağlandı.